O.M.Ü Tıp Fakültesi Hastanesi’nde taşeron firmada çalışan üç
sağlık işçisinin işten çıkarılması nedeni ile protesto eylemi düzenlenmiştir.
Düzenlenen eylemde Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan ile Başhekim Prof. Dr. Mustafa
Bekir Selçuk Protesto edilmiştir.
Eylem SES, DEV SAĞLIK-İŞ, SAMSUN TABİP ODASI olarak birlikte
düzenlenmiştir.
BASINA VE KAMUOYUNA
Sağlık Hizmeti bütünlüklü ekip
anlayışı içinde verilmesi gereken bir hizmettir. Kamusal anlayışla ve kamu
eliyle verilmelidir. Ancak Sağlıkta dönüşüm programı altında sağlık hizmetini
yamalı bohçaya çevirdiler. İstihdam açısından parçaladılar, taşeron dediler, 4b
li vekil ebe, kadrolu olarak sağlık çalışanlarını parçaladılar. Ekip anlayışını
ortadan kaldırdılar iş barışını bozdular.
Kamu
hastanelerini kamu hastanesi olmaktan çıkardılar, temizliğini başka bir
şirkete, yemeğini başka bir şirkete, çekim hizmetlerini hastane dışında özel
poliklinik ve hastanelere verdiler. Hastanelere aldıklar cihazlar ile beraber
çalışacak personelini de mal ihale eder gibi şartnameye koydular. Kısacası
artık hastanelerin içinde de kamu çalışanı bulmak zorlaştı. Hizmet parçalandı.
İyileştirme ve sağıltma anlayışı terk edildi soyma anlayışı hakim kılındı.
Kısacası
sağlık hizmetinin genetiği ile oynadılar, çalışanları köle, hastaları müşteri
haline getirdiler.
Değerli
basın mensupları,
Bugün burada güvencesiz taşeron çalışan ve işten atılan
arkadaşlarımız için toplanmış bulunuyoruz. İşten atılma gerekçeleri bir
sendikaya üye olmak. Evet, her türlü açılımın artık pazara düştüğü, demokratik
anayasa vaatleri verildiği, Kamu çalışanlarına Anayasa değişiklik paketinde toplu
sözleşme hakkı tanınacağının hergün televizyonlarda anlatıldığı bu dönemde OMÜ
Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan Taşeron işçiler Sendikaya Üye oldukları için
uydurma mazeretler ile işten çıkarılıyor.
İş
güvencesiz Taşeron çalışmak nedir kısaca gözümüzün önüne getirelim
-Daha Uzun süre çalışmak demektir
*Çağrıldığın her zaman hangi saat
olursa olsun işe gelmek demektir
*Senelik izin kullanmanın tartışma
konusu olması demektir
*Doğum yapamamak demektir
*Taksitle alış verişe girememek
demektir
*Haklı olsalar dahi karşılık vermemek
demektir.
*Özlük hakları ile ilgili hiçbir
talepte bulunmamak demektir
*En kötüsü de ertesi gün işinin
olmaması demektir.
Bunlar kabul edilebilir mi? Bizlerin
bunu kabul etmesi insani olarak mümkün mü. Bu olumsuzlukları azaltmak adına
dayanışma içine girmek sendikalı olmak örgütlenmek suç olabilirimi.
Örgütlenmenin suç olduğunu düşünen
Tıp Fakültesi Başhekimine ve OMÜ Rektörüne sormak isterim. Siz örgütlenmeye mi
karşısınız sizin ideolojiniz dışındaki örgütlenmeye mi karşısınız. Memur- Sene
bağlı Sağlık Senin Genel Başkanının mavi salonda toplantı yapacağını hastane
hoparlörlerinden duyurduğunuz gün Dev Sağlık İşe üye olan arkadaşlarımızı işten
atmak nasıl bir anlayışa sığar. Örgütlenmeye karşı iseniz Bulunduğunuz makama
geldikten sonra ayrılmak zorunda kaldığınız Sağlık Sen’e neden üye oldunuz.
OMÜ-DER’ e neden üye oldunuz. Örgütlenmenin gerekliliğine inanıyorsanız
arkadaşlarımızı neden uydurma gerekçeler ile işten çıkartıyorsunuz.
Sayın Rektör’e kendi literatürü ile
seslenmek isterim. İçinde bulunduğumuz sene OMÜ’ de aşure günü yaptınız. Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği Tarafından düzenlenen Cem e katıldınız. Hacı
Bektaşi Veli “BİR OLUN, İRİ OLUN, DİRİ OLUN” demiş. Arkadaşlarımız da bir olmak
için iri olmak için diri olmak için, insanca çalışmak, iş güvenceli çalışmak
için Sendikalı olmuşlar. Kabul edilemeyenin ne olduğunu başhekim ve Sayın
Rektörün açıklamasını bekliyoruz.
Buradan sesleniyoruz işten çıkarılan
arkadaşlarımız işe tekrar dönünceye kadar OMÜ tıp Fakültesi hastanesi önü eylem
alanımız olacaktır. 15.04.2010
Süleyman BAL
SES
Şube Başkanı