Bakırköy Ruh ve Sinir hastalıkları Hastanesinde hemşire olarak çalışan sendikamız üyesi Dilek Daşdanoğlu boşanmak istediği eşi tarafından 19.07.2009 tarihinde öldürülmüştü.
5.11.2009 tarihinde Bakırköy Adliyesinde görülen davasına katılan Bakırköy SES şubesi duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya katılan kadınlar “kadına yönelik şiddete son” ,”Adalet istiyoruz”, “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim” sloganları attılar. Basın metnini Bakırköy şube başkanı Leyla Koç Üzüm okudu.
Dilek Daşdanoğlu’nun Bilecik Söğüt’te yaşayan babası, kardeşi, avukatı ve bazı kadın örgütleri de basın açıklamasına ve duruşmaya katılım sağladılar. Planlı ve tasarlayarak işlenen bu cinayet hak ettiği cezaya çarptırılıncaya kadar bu işin peşini bırakmama kararlığı belirtilerek duruşmaya katılmak üzere açıklama sonlandırıldı
Duruşma saat.15.30 da Bakırköy 9.ağır ceza mahkemesinde görüldü. Tahmin edileceği
üzere katil yine “erkekçe” bahaneleri sıralayarak timsah gözyaşıyla iftiralara devam etti.
Sendikamız açısından olumlu bir yan ilk kez sendikamız mahkeme heyeti tarafından böyle bir davada müdahil kabul edildi. Bundan sonra bu davada taraf olarak Bakırköy şube başkanı Leyla Koç Üzüm ve sendikamız avukatı Beraat Bayraktar da katılacaklar
BAKIRKÖY ŞUBENİN BASIN METNİ
“BAHANE” İSTEMİYORUZ!
Dilek Daşdanoğlu 28 yaşındaydı. Bakırköy Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde Hemşire olarak çalışmaktaydı hak mücadelesi içerisinde sendikamızda örgütlü bir kadındı. Boşanmak istediği eşi Tahir Daşdanoğlu tarafından 19.07.2009 tarihinde yüzüne yastık kapatılarak tek kurşunla öldürüldü. .
Bizler örgütlü kadınlar olarak Dilek’in davasında tarafız! Dilek’in öldürülmesi sıradan bir cinayet değildir; geçmişte kalmış bile olsa yakamızı bırakmayan ve kadınlara karşı neredeyse her gün işlenen koca vahşetidir..Bu tür suçların yargılanmasında ve suçluların cezalandırılmasında sonuna kadar mücadele edeceğiz Erkek egemen zihniyetten güçlenen erkekler, kadınlar üzerinde denetim sağlamak için öldürmeye, dövmeye, cinsel ve ekonomik şiddet uygulamaya devam ediyorlar. Öyle ki biz kadınlar boşansak bile eski eşlerimizin tapulu malı olmaktan kurtulamıyoruz.
. Kadınların bedeninin ve hayatının tasarruf hakkını, namus adına erkeklerin kullanımına sunan erkek egemen sisteme karşı olduğumuz için bu davada tarafız. Dilek gibi öldürülen, Güldünya’ları, Yasemin’leri, Sevim’leri, Gülşen’leri, Ayşe’leri unutmadığımız için bu davada tarafız!
Dilek’in katilinin de “bahaneleri” olacak. Katledilen Dilek’in söyleyebileceği bir şey artık maalesef ki yok. Katil koca Dilek’i 6 yaşındaki çocuğundan ayırdı. Bundan sonra NAMUS için öldürdüm hikayelerini dinleyeceğiz katilden..Dilek gibi kocası, babası, abisi tarafından katledilen diğer kadınlarda olduğu gibi.. artık onlar konuşamıyor,itiraz edemiyor sevinemiyor,ağlayamıyor…. Nasıl olsa
Hiçbir şey onların tekrar aramızda olmasını sağlamayacak biliyoruz. Ancak yarın başka bir kadının daha öldürülmesini engellemek mümkün bunu da biliyoruz. Ama kadınları katleden erkekler gerektiği gibi cezalandırılmadıkça, kadınların şiddetsiz bir hayata başlayabilmelerinin olanakları sağlanmadıkça, sorumlular sorumsuzca hareket etmeye devam ettikçe, maalesef ki Dilek son olmayacak
“ERKEKÇE” MAZERETLERİ “KABUL ETMİYORUZ
Tüm katillerin ” erkekçe” mazeretleri vardı. Yakalanan katillerin ceza davaları görülmeye, soruşturma dosyaları hazırlanmaya başlandı. Katil olmalarını “haklı” gösterecek delililer dava dosyalarında yerlerini yavaş yavaş alıyor. Hakimlerin taktirleri doğrultusunda kimi: gerekçeler “haklı” bulunacak ve katillerin bu kadınların hayatlarını almanın karşılığı 5–10 yıla değer görülecek. Bu akıl, bu zihniyet yüzyıllardır “adalet” dağıtıyor.
Devlet, yetkililer, sorumlular kadınların can güvenliğini sağlamada yetersiz kaldığı gibi, kadınların ellerinden alınan hayatlarını da yok saymaya devam ediyor. Kadın cinayetlerinde ve kadınlara yönelik suçlarda “bahane” kabul etmiyoruz! Erkekçe “mazeretlere” “haksız tahrik” indirimini uygulanmasını Dilek’ìn katilinin de bu yolla kolayca sıyrılmasını kabul etmeyeceğiz.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bakırköy Şubesi olarak Dilek Hemşirenin katilinin hak ettiği cezayı alana dek, bu davanın takipçisi ve TARAFI olduğumuzu bir kez daha ilan ediyor ADALET istiyoruz