Bebeklerimizin ölümlerinden sorumlu olanlar dışarıda, Seher Tümer Hapiste !..
BASINA VE KAMUOYUNA,
Sendikamızın TİS, Hukuk ve Kadın Sekreteri Seher Tümer, Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada “yasadışı slogan atmak iddiası ile 17.04.2009 tarihinde sabah saat 08.20 de Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde “görevi başındayken” hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmıştır.
Gözaltında bulunduğu 3 gün boyunca herhangi bir işlem yapılmazken, 19.04.2009 pazar gece 22.20’de Emniyet Müdürlüğü TEM şubede ifadesine başlanmış, bütün gece uyutulmaksızın ertesi sabah 20.04.2009 pazartesi saat 04.15’e kadar ifadesi alınmış ve savcılığa çıkarılmıştır.
Savcılık tarafından tutuklanma istemi ile sevk edildiği 11 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmiş ve o tarihten itibaren “yasadışı örgüt üyesi olmak ve örgüt propagandası yapmak” iddiası ile Sincan Kadın Cezaevinde tutuklu bulunmaktadır.
Söz konusu suçlamalara dayanak olarak ise; sendika üyesi ve yöneticisi sıfatı ile katıldığı Nevroz, 8 Mart, 29 Kasım mitingleri ve basın açıklamaları gösterilmiştir. Ayrıca evinde ve bilgisayarında bulunduğu iddia edilen gazete, dergi, internetten indirilen yazılar ve önemli delil olarak da şube kadın sekreteri olarak yürüttüğü çalışmalarda kullandığı toplantı notları gösterilmiştir. Hatta şube kadın komisyonuna üyelik başvurusu listesi bile “delil” olarak dosyaya girmiştir.
Daha da ilginç olan bir başka nokta ise Seher’in, kendisi ile eş zamanlı gözaltına alınan ve hakkında dava açılan şahıslarla ilk defa savcılıkta zaman karşılaşmasıdır.
Yasadışı slogan atmak gibi afaki ve gerçek dışı bir iddia ile başlayıp bu derece ağır ithamlara ulaşan bir sürecin nasıl ve neden örüldüğü ise asıl tartışılması gereken sorudur.
Sendikamızın Tis, Hukuk ve Kadın Sekreteri Seher Tümer, dava dosyasında iddia edilen eylemlerin tamamının “sendikal eylem ve etkinler” olduğu gerçeği karşısında; bu süreçte sendikadaki kadın sekreterliği faaliyetleri çerçevesinde tutulan toplantı notları ve ülkenin genel siyasal sürecine dair gazete, dergi ve internet çıktılarından oluşan bir suç malzemesi ile hangi büyük suç işlenmiş olabilir.
Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde geçen yıl Temmuz ayı içinde yaşanan bebek olaylarına sessiz kalmayarak kamuoyu oluşturulması ve sağlıkta yıkımı teşhir eden politikaların yürütülmesi,
Yada bir sendikacı kimliği ile, ülke gündemine dair okuyup tartışmak, kadın çalışmasının unsurlarını daha etkin mücadele çizgisine çekmek için çalışmalar yürütmek ve gasp edilen haklarımızı geri almak ve yeni kazanımlar elde etmek için verilecek örgütlü mücadeleyi yükseltmek,
Sendikamızın ve Seher’in işlediği o “büyük suç” olabilir mi ?
Ülkemizde barış ve demokrasinin yüksek bir sesle söylendiği, hak gasplarına ve krizin sonuçlarına karşı toplumsal muhalefet güçlerinin ayağa kalktığı bir dönemde Seher’le başlayıp, KESK’in basılmasına ve yöneticilerin tutuklanmasına kadar giden sürecin, KESK nezdinde toplumsal muhalefeti susturmaya yönelik de olduğunun bilinci ile,
28 Temmuz 2009 Salı günü saat 11.45’de başlayacak olan davaya katılacak emek ve demokrasi güçlerinin isimlerini kamuoyu ile paylaşacağız.
Başta Konfederasyonumuz KESK, KESK’e bağlı sendikaların genel merkez ve Ankara şubeleri olmak üzere
DİSK Ankara Bölge Temsilciliği
Ankara Tabip Odası
EMO Ankara Şubesi
İHD
ÇHD
Halkevleri
Alevi ve Bektaşi Federasyonu
Devrimci 78’liler Federasyonu
Ankara 78’liler Derneği
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi
Ankara Kadın Platformu
Tunceliler Derneği
AKA-DER
Kürdi Derneği
ESP
Halk Cephesi
Kaldıraç
Öğrenci Kolektifleri
Sosyalist Gençlik Derneği
Tüm İGD
Genç Umut
Dev-Lis
DTP
EHP
EMEP
HAK-PAR
HKP
SDP
SHP
Sosyalist Parti
ÖDP
Adnan Caymaz
Ahmet Telli
Fikret Başkaya
Mahmut Konuk
Mehmet Özer
Necmettin Salaz
Sait Çetinoğlu
Sibel Özbudun
Temel Demirer
Yılmaz Demiral
Zerrin Taşpınar
İsimlerini saydığımız ve bizden kaynaklı olarak ulaşamadığımız ve önümüzdeki günlerde davayı izlemeye davet edeceğimiz emek ve demokrasi güçleri bu davayı izlemek ve Seher’le dayanışma içinde olmak için 28 Temmuz’da saat 11.45’de Adliyede olacaklar.
Ülkenin konjonktür olarak siyasal eğilim ve yönelimlerinin hukuku doğrudan belirlediği bir süreçte mahkeme salonlarında değil örgütlü gücümüzün meşruiyetiyle; halkın vicdanında suçsuzluğumuzun tescili için, Seher’e ait olduğu söylenen eylem ve taleplerin, tüm sendikanın eylemleri ve tüm halkın talepleri olduğu gerçeğini görünür kılmaya dönük olan bu adımları çoğaltarak yolumuzda yürüyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
Pazartesi günü saat 18.00’de Yüksel Caddesinde KESK’li kadınlar ve Ankara Kadın Platformuyla, Salı günü saat 12.30’da Adliye önünde Emek ve Demokrasi güçleri ile Seher’in katıldığı eylemlere ve Seher’in sağlıklı toplum, insanca yaşam talebine sahip çıkacağız.
Kolay gelsin, yolumuz açık olsun 25 Temmuz 2009
… Ankara Şube Yönetim Kurulu