29 Nisan 2009 Çarşamba günü 1 Mayıs etkinlikleri çerçevesinde; Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde SES İstanbul Şubeleri, TTB ve Dev Sağlık İş Sendikası olarak ortak basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası ve İstanbul Diş Hekimleri Odası da katıldılar.
TTB adına Dr. Ali Çerkezoğlu, Devrimci Sağlık-İş adına Genel başkan Dr. Arzu Çerkezoğlu birer konuşma yaptılar. SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun ortak basın açıklamasını okudu.
1 MAYIS 2009 AKP’NİN EMEKLE İMTİHAN GÜNÜ OLACAKTIR
Bu topraklarda 1 Mayıs’ın kutlanmaya başlanmasının 100.yılında ülkemizin her ilinin büyük meydanlarında olmak istediğimiz gibi İstanbul’da da Taksimde olmak istiyoruz.
İstanbul’un emperyalist işgal altında olduğu yıllarda dahi, 1 Mayıs kutlaması yapanlar, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da 1 Mayıs’ları kutladılar. Avrupa’yı pençesine alan faşizmin Türkiye’yi de kuşatmasıyla 1 Mayıs iktidarlar tarafından engellenmeye başlandı.
1960 sonrası Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri, 1 Mayıs’larda yeniden meydanları doldurmaya, başladılar. 1970’lerde 1 Mayıs’lar emeğin örgütlülük ve mücadelesinde birer kilometre taşı haline geldi. İşçiler ve emekçiler her yıl bir önceki yıla göre daha kalabalık ve daha örgütlü olarak alanlara çıktılar, taleplerini dile getirdiler. Bunun sonucudur ki, 1977 1 Mayıs’ı sermaye tarafından kana bulandı. Sonrasında ise 1 Mayıs Meydanı olan Taksim iktidarların egemenliklerinin bir simgesi haline geldi ve bu alanı Türkiye’nin işçilerine ve emekçilerine yasakladılar.
2007 ve 2008 1 Mayıs’larında yaşananlar tüm toplumun olduğu gibi sağlık çalışanlarının da kaygısını, üzüntüsünü, endişesini derinleştirmiş, vicdanlarını yaralamış ve öfkesini artırmıştır.
Bizler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, 1 Mayısta atılan gaz bombalarının, savrulan tekmelerin, copların, sopaların, taşların yaraladığı kolları, bacakları, gözleri, yüzleri, örselediği yürekleri, duyguları tamir etmeye çalışmak yerine, emek ve demokrasi güçleri ile birlikte alanlarda bayram havası içinde bir arada olmak istiyoruz.
Taksim meydanı kutlamalara açılarak yaralanan, örselenen kamu vicdanının tamirine, toplumun psikolojinin normalleşmesine ve demokratikleşmeye katkıda bulunulmalıdır. Hastanelerde, caddelerde, binaların içinde yaşanan şiddet ve dram sahnelerinin izinin belleklerimizden silinmesine katkıda bulunulmalı, yeni travmaların oluşmasına yol açabilecek tutumlardan kaçınılmalıdır.
Ülkemizde kriz bahanesi ile işsiz bırakılan yüz binlerle birlikte daha da yoksullaşan, umudunu kaybettiği için iş aramaktan bile vazgeçen milyonlarca vatandaşımızın çaresizlik, kuşatılmışlık ve sıkıştırılmışlık duygusu giderek derinleşmektedir. Artan işsizlik, eşitsizlik, yoksulluk ve yaşanılan adaletsizlik, baskılanma ortamında vicdanlardaki örselenme ve öfke artmaktadır. Kamu vicdanını yaralayarak toplumsal travmaya yol açan bu durum toplumun ruh sağlığını bozmakta, yabancılaşma, ötekileşme, şiddet ve saldırganlık eğilimlerini artırmaktadır.
Emeğe ve emek örgütlerine sırt çeviren ve toplumun emeğiyle geçinen kesimlerini tam bir cendereye sokan AKP hükümeti, 2008 1 Mayıs’ında ortaya koyduğu emek düşmanı tutumunu değiştirme şansını 2009 1 Mayısında kullanmalıdır. Yüzünü, gözünü, kulağını uluslar arası sermaye örgütlerine değil ülkesinin emekçilerine çevirmelidir. 2008 1 Mayıs’ında emekçilere 1 Mayıs Meydanı’nı kapatabilmek için, Şişli Etfal Hastanesi’nin acil servisine gaz bombaları atılmasına seyirci kaldı. Savaşlarda düşmanın bile bombalamaya cesaret edemediği sağlık kuruluşlarının, barış zamanında, hem de kendi ülkesinin polisince bombalanması ve hükümetin buna seyirci kalması, hükümetin 1 Mayıs’ları engelleyebilmek için gözünü ne kadar karartabileceğinin bir göstergesi oldu.
Biz sağlık emekçileri olarak; 1 Mayıs’ta aşağıdaki taleplerimizle Taksim başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinde alanlarda olacağız:
• SS ve GSS yasası geri çekilmeli, Herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve nitelikli kamusal bir sağlık ve sosyal güvenlik sistemi oluşturulmalıdır.
• Sağlık hizmetlerinde güvencesiz çalışmaya son verilerek tüm çalışanlar kadrolu istihdam edilmelidir.
• Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin temel ücreti insanca yaşanacak seviyeye yükseltilmelidir. Performans uygulamalarından vazgeçilmelidir.
• İlaç katkı payları ve muayene katılım ücreti uygulamasına derhal son verilmelidir.
• Temel tüketim, gıda maddeleri ve ilaçta KDV kalıcı olarak kaldırılmalıdır.
• İşsizlerin-yoksulların gaz, elektrik, su vb. ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır.
• IMF ile anlaşma yapılmamalı, ilişkiler kesilmelidir.
• Ulaşım ücretleri ucuzlatılmalı, doğalgaz ve elektrik zamları geri alınmalıdır.
• Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı, çalışanlardan alınan gelir vergisi 10 puan indirilmelidir.
• Ücret kaybı olmaksızın çalışma günü 7 saate indirilmelidir.
• İfade ve örgütlenme özgürlüğümüz önündeki engeller kaldırılmalı grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmalıdır.
• Başta Kürt sorunu olmak üzere toplumsal sorunların barışçı demokratik temelde çözümü esas alınmalıdır.
• Özgürlükçü, eşitlikçi, çok kültürlü, çok kimlikli toplumsal dokumuzu yansıtan demokratik bir anayasa yapılmalıdır.
Hükümetin, 1 Mayıs gününü tatil yapmak zorunda kalması emekçilerin yıllardır süren mücadelesi sonucu olmuştur. Bunun görmezden gelinmek istenmesi ve bir lütufmuş gibi sunulması kabul edilemez. Genel anlamı ile krizin etkilerine karşı emekçileri görmeyen, özelde 1 Mayıs günü emekçilere yasaklar getiren bir yerde durmakta ısrarın sonuçlarından AKP iktidarı sorumlu olacaktır.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Emekçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü!
Bayramımız Kutlu Olsun!
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
DEVRİMCİ SAĞLIK-İŞ