Diyarbakır’dan; Kayıplarımızın Failleri Bulunsun

Facebook
Twitter
WhatsApp

Değerli basın mensupları,

Türkiye’nin geçmişi ile yüzleşmesi konusunda son dönemlerde ciddi fırsatlar ortaya çıkmıştır. Abdülkadir AYGAN adlı bir itirafçı/JİTEM mensubunun beyanları, Ergenekon operasyonu ile ortaya çıkan silahlar, Ergenekon davasındaki bazı sanıkların ifadeleri yaşadığımız coğrafyada meydana gelen faili meçhul cinayetler ve gözaltında kayıplar konusunda önemli ipuçlarına işaret etmektedir. Uzun yıllardır bölgedeki faili meçhul cinayetler ve yargısız infazlar konusunda hemen herkesin adres olarak gösterdiği JİTEM adlı organizasyonun varlığı ve bu cinayetlerdeki rolü ayyuka çıkmış, deyim yerindeyse artık mızrak çuvala sığmaz olmuştur.

Ancak ortaya çıkan tüm bu gerçekler karşısında, adli makamlar olayın üzerine gitmemekte, yapılan suç duyurularına rağmen, bu davalara bakacak mahkemeler kurulmamakta ve Ergenekon’un işlediği suçların asıl gövdesini oluşturan bu coğrafyadaki olaylar aydınlatılmamaktadır.

Keza Genelkurmay Başkanlığı kendi personelinin karıştığı, insanlığa karşı işlenen suçların soruşturulması ve yargılanmasını kolaylaştırması gerekirken, aksine kendi personelini yargıdan muaf tutmak için soruşturma izni vermeme, kimliklerini adli makamlara bildirmeme gibi her türlü zorluğu çıkarmaktadır.

Değerli Basın Mensupları;

Abdülkadir AYGAN adlı itirafçı JİTEM mensubunu ilk olarak 11 Mart 2004 tarihinde Özgür Gündem adlı gazetede yayımlanan ve daha sonra 27-30 Ocak 2009 tarihlerinde taraf gazetesinde yayımlanarak tekrarlanan beyanlarında birçok cinayete ilişkin ipuçları verdiği gibi JİTEM adlı organizasyonun yapılanması, hiyerarşik düzeni ve işlediği vahşi cinayetler konusunda da önemli bilgiler içermektedir. JİTEM mensubu Aygan’ın bilgi verdiği cinayetlerden biri de; Sendikamızın Şube Başkanlarından Necati AYDIN ve 2 arkadaşının Mahkeme içerisinden kaçırılıp işkence edildikten sonra öldürülmeleridir. Aygan bu cinayete karışanları tek tek sıralamış, ayrıca JİTEM’in emir komuta zinciri ile çalıştığını üstlerinin haberi ve onayı olmadan asla bir şey yapmadıklarını özellikle belirtmiştir. Kamuoyunun beklentisi de adeta bir suç şebekesi haline gelen bu organizasyonun; ordu, siyaset, adli ve idari bürokrasi içindeki uzantıları da dâhil olmak üzere hepsinin yargı önüne çıkarılması, toplumsal barış açısından önemli bir aşama olacaktır.

Demokratik bir toplumun ve geleceğin inşası, geçmiş ile hesaplaşmaktan geçmektedir. Goethe’nin de söylediği gibi “geçmişi anlamayanlar onu yeniden yaşamaya mahkûm olurlar”. Geçmişin bizi esir almaması ve geçmişimizin esiri olmamak için geçmişte bu bölgede olup bitenlerin açığa çıkarılmasını istiyoruz. Bunun için de başta yargı olmak üzere, TBMM’yi göreve çağırıyoruz. Savcılar, gazetelerde boy boy çıkan bu ifşaatları ihbar sayarak derhal soruşturma başlatmalıdır. Ergenekon ile iç içe geçmiş JİTEM’in tüm hiyerarşik yapısı ile birlikte teşhir edilmesi ve yargı önüne çıkarılması gerekir. Biz SES Diyarbakır Şubesi olarak; 1990’lı yılların başından itibaren bu coğrafyayı karanlığa boğan birçok cinayetin yanında sendika yöneticilerimiz ve üyelerimiz olan; Şeyhmus AKINCI, Dr. M. Emin AYHAN, Hamit Pamuk(1992), Dr. Zeki TANRIKULU(1993), Necati AYDIN, Veysi SIZLANAN( 1994) ve İkram DAMLAYICI (1999) arkadaşlarımızın cinayetlerinin aydınlatılmasını talep ediyoruz. TBMM’nin geçmişte yaşanan bu insanlığa karşı işlenen suçları aydınlatması için araştırma ve inceleme komisyonları kurması ve bu olayları aydınlığa kavuşturmasını talep ediyoruz.

Tüm kamuoyunu duyarlılığa davet ediyor ve bu karanlığa karşı birer mum yakmaya çağırıyoruz.  04.02.2009

SES Diyarbakır Şubesi

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×