Filistin ile Dayanışma Eylemlerimiz (Son eklenenler)
fotoğraflar için>>>>>
9 ocak 2009 Batman
9 ocak 2009 Bursa
9 ocak 2009 Urfa
8 ocak 2009 Kayseri
8 ocak 2009 Aksaray
9 ocak 2009 Sivas 1 Sivas2
9 ocak 2009 Mersin
10 ocak 2009 Adana
9 ocak 2009 Ankara
1) İstanbul Aksaray Haseki ve İstanbul Aksaray Kardiyoloji Hastanesi, 8 OCAK 2009
İsrail’in, Gazze’ye yönelik hava saldırısının ardından başlattığı kara harekatı ile giriştiği katliam ve soykırım sürüyor.
31 Aralık 2008 tarihinde SB. Haseki Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde İsrail’in katliam ve soykırımını yaptığımız basın açıklamasıyla protesto ettik.
8 Ocak 2008 tarihinde İstanbul Üniversitesi Haseki Kardiyoloji Enstüti’sinde İsrail’in devam eden katliamını protesto etmek için hastane kapısında, basın açıklaması yapıldı. Şube başkanı Songül Beydilli’nin okuduğu basın açıklamasında; katliama derhal son verilmeli, İsrail ve ABD ile yapılmış tüm anlaşmalar iptal edilmeli, ABD ile stratejik ortaklık ve GOP Projesinde eş başkanlığa derhal son verilmeli, ABD ve İsrail’le yapılan tüm gizli-açık, ikili-üçlü anlaşmalar iptal edilmeli ve katliam durdurulana kadar diplomatik ilişkiler askıya alınmalı, gizli anlaşmalar halka açıklanmalıdır, Filistin halkına acil insani yardım ulaştırılmalı, Filistin halkının acılarını paylaşırken, Türkiye halkını katliama ortak olunmasına izin vermemek; soykırıma son verebilmek için; bağımsız, demokratik bir Türkiye için emperyalizme karşı mücadele etmeye; siyasi iktidara baskı yapmaya çağırıyoruz dedi. Filistin halkı yalnız değildir, katil İsrail Filistin’ den defol, kahrolsun İsrail Siyonizmi, katil ABD Ortadoğu’dan defol, katil İsrail işbirlikçi AKP, yaşasın hakların kardeşliği sloganlarının atıldığı basın açıklaması Başbakanın İsrail başbakanıyla ne görüştüğünü kamuoyuna açıklamalıdır diyerek bitirildi.
2)İSTANBUL TABİP ODASI, İSTANBUL ECZACI ODASI, İSTANBUL DİŞHEKİMLERİ ODASI, İSTANBUL VETERİNER HEKİMLER ODASI, SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI İSTANBUL ŞUBELERİ, DEVRİMCİ SAĞLIK-İŞ 7 OCAK 2009
Aylardır ambargo altında, aç, susuz, elektriksiz, ilaçsız yaşayan Gazzelilerin üzerine İsrail’in acımasızca saldırması ile tam bir katliam yaşanıyor. İsrail saldırısını çocukların okuldan çıktıkları bir zamanda yapıyor ve halen insafsızca, utanmazca terörist hedeflerin vurulduğunu iddia ediyor. Kendi varlığını yaşatabilmek için tankların üzerine taş atan çocuklara terörist diyor İsrail, sırf kendisi devlet ve güçlü olduğu için.
İkinci dünya savaşında faşist Nazilerin oluşturdukları toplama kamplarında soykırıma maruz kalanların torunları bugün kendileri Gazze’de soykırım yapıyorlar. Dün mazlum olan, bugün en zalime dönüşmüş, acımasızca, masum sivillerin üzerine saldırıyor. Kimliğini, özgürlüğünü, onurunu var etmeye çalışmayı suç sayıyor. Sivil yerleşim bölgelerinin üzerine bir dakikada otuz füze atıp, tarihin tanık olduğu en acımasız katliamlardan birini gerçekleştirerek, kendince suçlu gördüklerini cezalandırıyor.
Nazi toplama kamplarında yaşananları görmeyenler bugünde Gazze’de, Filistin de yaşananları görmüyorlar. ABD, İngiltere, AB ne kadar vicdansızca açıklamalar yapıyorlar. Utanmadan kendini korumaya çalışan Filistin halkını suçlu ilan edip, İsrail’i ise sadece orantısız güç kullanmakla itham ediyorlar. Kendilerinin Bosna da, Irak ta, Sudan da yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışıyorlar adeta. Emperyalizmin tam anlamıyla güdümünde olan Türkiye egemenleri ise izin almadan bu yaşananları kınayamıyor bile. İsrail’le onca askeri anlaşma yapanlar, barış için arabuluculuğa soyunup poz verenler şimdi susuyorlar, sorumluluklarını hiç hatırlamıyorlar. İki gün sonra BM Güvenlik Konseyi üyesi olacak bir ülkenin Başbakanı, medya aracılığı ile Birleşmiş Milletleri göreve çağırıyor. Sorumluluklarını geçiştirmek için uğraşıyorlar.
Katliam görüntüleri televizyon ekranlarından tüm dünyaya yayılıyor. İnsanlar evlerinde otururken bu görüntüleri izliyorlar, ardından politikacıların birkaç kuru sözü veya “timsah gözyaşları” görülüyor. Sonra unutulmaya bırakılıyor tüm bu görüntüler. Oysa Gazze’de tüm insanlık ölüyor, eğer bu kıyıma sessiz kalınır, dur denilemezse sadece Gazzeliler değil, tüm insanlık ölecek. Adorno ünlü Nazi toplama kampında yaşananların ardından “Auchwitz’den sonra şiir yazılamaz” demişti. Gazze’de yaşananlara seyirci kalınırsa sadece şiirden değil, insan olmanın en temel göstergelerinden söz edilemeyecek. Bundan sonra konuşmayacak, direnmeyecek, düşünmeyecek insanlık. Sadece güçlü olanın, silahı olanın yaptığını onaylayacak.
Bizler susmayacağız, terörist İsrail’i, destek veren emperyalistleri var gücümüzle kınamaya devam edeceğiz. Filistin halkını yalnız bırakmayacağız, elimizdeki tüm imkânları Gazze için seferber edeceğiz. Bu acıların dinmesi, Siyonist saldırganlığın son bulması, sorumlularının “insanlığa karşı işlenen suçlardan” dolayı yargılanmaları için, geleceğimiz, insanlığımız için elimizden geleni yapacağız. Ağlama Filistin, bil ki yalnız değilsin.
İSTANBUL TABİP ODASI
İSTANBUL ECZACI ODASI
İSTANBUL DİŞHEKİMLERİ ODASI
İSTANBUL VETERİNER HEKİMLER ODASI
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI İSTANBUL ŞUBELERİ
DEVRİMCİ SAĞLIK-İŞ
3) Diyarbakır’dan Filistin’e DESTEK:
05.01.2009’da Diyarbakır’a gelen Filistin Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Issam AKEL’in katılımıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediye Tiyatro Salonunda sivil toplum temsilcileri ile toplantı yapıldı. Toplantı sonucunda 06.01.2009 günü saat:10.30’da Yaşam Hakkı Anıtı önünde 100’e yakın sivil toplum örgütünün altına imza attığı basın açıklaması ve ‘DİYARBAKIR’DAN GAZZE’ YE BARIŞ, DOSTLUK VE DAYANIŞMA GİRİŞİMİ’ basın yolu ile deklare edildi ve İsrail’in saldırısı kınandı.
Girişim şu kararları aldı;
-07.01.2009 ‘da Büyük Postane önünde ABD, İsrail, AB ve Arap ülkelerine kınama içerikli faks eylemi yapılması
-Nakdi yardım toplama için Valilik üzerinden izin alınıp bağış toplanması
4)Düzce’de İsrail Karşıtı Açıklama:
Düzce’deki KESK bileşenleri olarak yaklaşık basın açıklaması düzenlenmiş, basın açıklaması sonrası Amerika ve İsrail bayrakları yakılmıştır. Basın açıklamasında sıklıkla “Kahrolsun A.B.D ve İsrail emperyalizmi” ve ”Katil İsrail, katil Amerika” sloganları atılmıştır.