Basına ve Kamuoyuna
28 Ocak 2009
Yaklaşık üç ay önceydi; her türlü ve her yaştan özürlüye hizmet veren Saray Rehabilitasyon Merkezi çalışanları bütün ülkenin gözü önünde, hükümetlerin sosyal hizmet alanına ilişkin politikalarının sorgulaması yapılmaksızın yargısız infaz edilmişti.
Yaklaşık üç ay önceydi; şeffaflık adına bakanından genel müdürüne, il müdüründen medya ordusuna kadar herkesin tacizine maruz kalan emekçilerin ve bakıma muhtaç çocuklarımızın mahremiyeti ortadan kalkmıştı.
Çalışma koşullarının olumsuzluğuna rağmen fedakarca hizmet vermekten geri kalmayan Saray Rehabilitasyon Merkezi emekçileri bir taraftan çabalarının görünmemesine isyan ederlerken, diğer taraftan da bakıma muhtaç çocukları ile birlikte çalışma koşulları düzeltilir, çocuklar insanca yaşayacak mekanlarda ve koşullarda yaşarlar umudu ile beklediler.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi olarak Saray Rehabilitasyon Merkezi’nde özveri ile hizmet veren emekçilerin ve bakıma muhtaç çocuklarımızın haklarını savunacağımızı ve yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için mücadele edeceğimizi ve tüm olumsuz deneyimlere rağmen özelleştirmelere hız veren, profesyonel yaklaşımı reddederek, sadaka ve hayırseverlik ile özürlülere, yaşlılara, yoksullara hizmet götürmeyi felsefe edinen anlayışı doğru bulmadığımızı yaklaşık üç ay önce yine buradan ifade etmiştik.
Değerli basın emekçileri, sevgili mücadele arkadaşlarım,
Her yaştan ve her türden özürlü grubu olmak üzere kapasitesinin iki katına, yani 700 engelliye, 786 personelle (234 kadrolu, özürlü bakımı, güvenlik, yemekhane ve teknik hizmetler işlerini yürüten taşeron şirket aracılığı ile 452) hizmet veren Saray Rehabilitasyon Merkezi, Türkiye’de özürlülerin bakıldığı en büyük kuruluştur.
Kadrolu, iş güvencesi olan, eğitimli personel sayısı gün geçtikçe azaltılırken sadece asgari ücretle, birer yıllık sözleşmelerle, sendikasız, sigortasız çalışan taşeron şirket personeliyle hizmet yürüten Saray Rehabilitasyon Merkezi’nin bahçesinde bir yılı aşkın süredir devam eden inşaat nedeniyle özürlüler bahçeyi kullanamamakta, inşaat nedeniyle ünitelere sıkıştırılan özürlülerin yaşam alanları daraltılmış durumdadır.
Peki, bu inşaat nedir?
Saray Rehabilitasyon Merkezinin yeniden yapılandırma süreci, SHÇEK Genel Müdürlüğü ile TOKİ arasında yapılan protokolle başlamıştır. Buna göre yapılan evler de yakından incelendiğinde özürlülerin yaşam alanlarını kısıtlayıcı özellikler taşıdığı gözlenmekte olup Engelsiz Yaşam Merkezi adlı projenin engellilere engel olacak şekilde inşa edildiği ve birçok sorun yaşatacağı görülecektir.
Merkezin yeniden yapılandırılması yaklaşık bir yıldan daha fazla bir süredir devam eden inşaat alanında özürlü çocukların bahçeyi dahi kullanamadıkları bir dönemdir. Özürlü çocuklar inşaatın bitmemesi nedeniyle yıkılmış birimlerin oluşturduğu çamur yığınları içinde dışarı çıkmaktadır. İnşaatla birlikte bahçe ve oyun alanları ortadan kalkmıştır.
Şereflikoçhisar’da açılan rehabilitasyon merkezine sırada kabul bekleyen özürlülerin alınması yerine, Saray Rehabilitasyon Merkezi’nden çocuk nakledilmiştir.
Kuruluşta 30-35 çocuğun sorumluluğunu bir uzman, bir çocuk eğiticisi yürütürken, Şereflikoçhisar’da halen kadrolu bir müdür vekili, bir sosyal çalışmacı, bir psikolog, bir fizyoterapist istihdam edilmiştir. Saray Rehabilitasyon Merkezinden gönderilen 20 çocuk için ek olarak bir müdür yardımcısı, bir sosyal çalışmacı, 2 çocuk eğiticisi, geçici olarak gereksiz yere gönderilmiştir.
Değerli basın emekçileri, sevgili mücadele arkadaşlarım,
Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak aşağıdaki sorulara yetkililerin cevap vermesini bekliyoruz.
– C Blok personelinin ulaşımı,
– Çamur içindeki bahçeden revire hastaların gidiş-gelişleri,
– Tekerlekli sandalye kullanan, yatağa bağımlı çocukların intikalleri,
– Çocukların iş ve uğraş atölyelerine gidiş-gelişleri,
– Depo çıkışı alınan malzemelerin nakliyesi,
– Merkezde kalan ve fizik tedavi görmesi gereken çocukların çamur nedeniyle, fizik tedavi ünitesine ulaştırılması,
– Evde bakım hizmetlerine başvuran müracaatçıların başvuru merkezi kurumun C Blok bölümünde olduğundan ulaşım zorlukları nasıl düzeltilecek ve en önemlisi de yazın tozun toprağın içinde çalışan, kışın çamur içinde hizmet üreten emekçilerin işkencesi ne zaman sona erecek?
Bu çamur yığını içinde bakıma muhtaç çocukları sırtlarında taşıyarak hizmet veren Saray Rehabilitasyon Merkezi çalışanları olarak Artık yeter! Diyor ve sorunların bir an önce çözülmesini istiyoruz.
Eğer bu SES’e kulak verilmediği takdirde, üretimden gelen gücümüzü kullanmak da dahil olmak üzere yapacağımız eylem ve etkinliklerimizin etkisi, İngiliz düşesin etkisinden çok daha büyük olacaktır.
Basına ve kamuoyuna saygı ile duyururuz.
SES Ankara Şubesi
Yönetim Kurulu
Sadaka değil sosyal hizmet
İnsanca bir yaşam istiyoruz
Eşitlik adalet istiyoruz
Çamurda çalışmak istemiyoruz.
Açıklamanın ardından söz alan SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun; Yeterli bütçe, personel eksiğinin giderilmesi, birimin donanımı ve çağdaş, bilimsel bir Sosyal Hizmet için sorumluları göreve çağırarak, mücadelelerinin süreceğini söyledi.