Adana Şubemiz İl Sağlık Müdürlüğü önünde “Promosyon ve teşvik karmaşasına son. Tek kalemde, emekliliğe yansıyacak, en düşüğü yoksulluk sınırının üstünde, alınan riske, eğitime, yıpranmaya göre kademelenmiş maaş istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Şube Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Adana Şube Eş Başkanımız Mürşit Enis Akyüz şöyle konuştu: “Bizler bu basın açıklamasına hazırlanırken ülke gündeminde maalesef istenmeyen şeyler oldu. Bir bilim insanı, söylediği sözler nedeniyle gözaltına alındı. Sırf bir beyanat verdi diye bir bilim insanının gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz. İfadeye çağrılırsa gidebileceğini belirten birisini evinden gözaltına almak hepimize gözdağı vermek içindir. Buradan tekrar sesleniyoruz, ne Şebnem hoca ne de TTB yalnız değildir! Bu güne kadar elde ettiğimiz bütün haklar, sendikaların var olmasından tutun da çalışanların hakkına kadar bütün haklar, örgütlenme özgürlüğü sayesinde olmuştur. Bugün biz burada bu basın açıklamasını yapabiliyorsak, vaktiyle bu uğurda bedel ödeyenler sayesinde yapabiliyoruz. Bugün bir kuruma bir sebeple, yarın başka bir kuruma başka bir sebeple baskılar arttığı sürece, ülkede hak arama mücadelesinin de önüne geçileceğini biliyoruz. Sağlık emekçilerinin ücretleri ile ilgili yıllardır sahalardayız. Performans sistemi ilk geldiğinde de “Sağlıkta performans ölüm demektir!” diyen bizdik. Sağlık emekçilerini birbirine düşüren, sağlık değil de müşteri memnuniyeti dayatan, daha az zamanda daha çok işi yapmamızı öğütleyen sistemin hata olduğunu yıllar sonra Akp iktidarı da kabul etti ki Sağlık Bakanı performansın kalkmasını reform diyerek sundu. Sundu da ne sundu? Birçok parçaya bölünmüş bir ödeme sistemi! Sağlık emekçilerini daha çok birbirine düşürmeyi hedefleyen bu sistemdeki ödemelerin birçoğu da emekliliğimize yansımıyor. Çoğu ödeme tarzı her an kesilebilecek, enflasyon karşısında eriyip gidebilecek ödemeler. Her ne kadar, uzman hekimlere, hak ettikleri ücrete yakın bir ücrete ulaşmışsa da, performans zamanında söylediğimizi tekrar söylüyoruz: bu ödemelerin tamamının tek kalemde emekliliğe yansıyacak şekilde ödenmesini istiyoruz. Sanki ortada bir havuz varmış gibi, bu havuzdan birine kepçeyle birine çay kaşığıyla veriyormuş gibi yaparak bizi birbirimize düşürmeye çalışıp, sağlıkta haklı olarak yükselen bu öfkeyi birbirimize yönlendirmeye çalışıyorlar, ama yalanın büyüğü zaten bu: isteseler tüm sağlık emekçilerine insanca yaşayabilecek ücreti maaş olarak belirlerler. Şu anda sağlık emekçilerinin çoğunluğunun maaşı, yoksulluk sınırının altında! Hem de eczacılık gibi, hemşirelik ebelik gibi, psikolog sosyal hizmet uzmanı gibi hem kalifiye hem de hayati görevler yapan arkadaşlarımızın ücretleri. Televizyonlarda bağıra bağıra “teşvik verdik” dedikleri de baksanız çoğuna 600-700 lira! Toplam ele geçen hâlâ yoksulluk sınırının yarısına zor ulaşıyor. İsteğimiz belli: Tek kalemde, emekliliğe yansıyacak, en düşüğü yoksulluk sınırının üstünde, alınan riske, eğitime, yıpranmaya göre kademelenmiş maaş istiyoruz. Maaşlarımızın yattığı bankalar, maaşlarımız üzerinden kazanç elde ediyor. Bu kazancın bir kısmını, o bankayla anlaşmamız için promosyon olarak bizlere ödüyor. Emekçilerin sırtından kazanılan paradan bir kısmının ödendiği bu promosyon ödemesinin yenilenmesi için Ocak ayında basın açıklaması yaptık. Yetmedi, kurumlara yazılar gönderdik, olumsuz cevap geldi, yetmedi, tüm Türkiye’de dilekçeler topladık. Israrla bu konuyu gündeme getirdik ki şimdi gündemde. Ama promosyonla ilgili konu, neredeyse mahalle dedikodusuna döndü. Her gün kaynağı belirsiz yeni bir şeyler duyuyoruz, iptal edilmiş, anlaşılmış vs. Şimdi de bakanlığın bunu merkeze çektiğini duyduk ama bu da resmi bir açıklama değil, sosyal medya haberi. Bu taktiği biliyoruz; nabız yoklamak, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek… Bizler bu sürecin şeffaf sürdürülmesini istiyoruz. Yapılacak gerek il sağlık müdürlüğünde, gerekirse merkezi tüm ihalelerde sendika olarak gözlemci olmak istiyoruz. Sağlık emekçilerinin hakları için her zaman olduğu gibi meydanlardayız, hakkımız olanı alana kadar alanlarda olacağız.”
