İstanbul Aksaray Şubemiz, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, Bartın’da hayatının kaybeden 41 maden işçisi için bugün İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi önünde “kara nöbet” tuttu.

İstanbul Aksaray Şubemiz hayatını kaybeden madenciler için İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği önünde de açıklama gerçekleştirdi.

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği önünde yapılan açıklamada İstanbul Aksaray Şube Yöneticimiz Birsen Dursun, İstanbul Tıp Fakültesi önünde yapılan eylemde ise Güneş Cengiz tarafından okunan basın açıklaması metni aşağıdadır:

Değerli sağlık çalışanları ve öğrenci arkadaşlarımız, yine bir iş cinayeti, yine yitirilen onlarca can, yine bizi bir araya getiren o dayanışma duygusu, öfke ve mücadele kararlılığı. Amasra Türkiye Kömür İşletmelerine bağlı Amasra Maden Ocağı’nda grizu patlaması nedeniyle yaşanan iş cinayetinde 42 işçi kardeşimizi kaybettik. Çok değil daha 25 gün önce Enerji Bakanı patlamanın yaşandığı ocağı ziyaret etmiş, sözde denetim yapmış, her şeyin dört dörtlük olduğunu söylemiş, fotoğraf vererek bunu övgüyle kamuoyuyla paylaşmış. Oysa, madende çalışanlar gelecek felaketi, yaşanacak iş cinayetini, metan gazının nasıl biriktiğini, her an bir patlamanın olabileceğini ulaşabildikleri bütün yetkililere söylemişler. Teknolojik yenilenmenin olmadığını, sensörlerin yetersiz olduğunu, yanlış yerlere konulduğunu anlatmışlar. Sadece gaz sensörleri değil, işçilerin kullandıkları gaz maskelerinin yetersizliği ve kullanılamaz halde olduğuna dair işçi beyanları var. Dahası Sayıştay’ın 2019 raporunda -300 kotta daha fazla metan gazı biriktiğini, aşırı üretim olduğu ve bu yoğunlukta üretimin sakıncalarını anlatan uyarıların yapıldığı da ortaya çıktı. Dinleyen, anlayan tedbir alan yok. Varsa yoksa daha fazla üretim, daha fazla kar, can ve kan pahasına daha fazla sömürü. 6000 bin işçinin çalıştığı ocakta şimdi sadece 600 işçi çalışıyor. İşçiler aşırı üretime zorlanıyor. Hadi hadi düzeni sürüp gidiyor. Enerji Bakanı ve Türkiye Kömür İşletmeleri’nin bürokratları ise bütün şikâyetlere ve uyarılara gözlerini, kulaklarını kapatmış, daha fazla iş daha fazla sömürü için işler yolunda diyor. Sendika bürokratları ise her zamanki gibi susarak onların ekmeğine yağ sürüyor. Son yirmi yılda 2000’e yakın maden işçisi hayatını kaybetti. Son yirmi yılda 25 bini aşkın işçi kardeşimizi iş cinayetlerinde kurban verdik. Soma’dan, Ermenek’e, Torunlar’dan, Büyük coşkunlar patlamasına kadar yaşanan kitlesel cinayetlerden doğrudan sorumlu olan yöneticiler caydırıcı cezalara çarptırılmadı. Adeta ödül gibi cezalarla yeni iş cinayetleri işlesinler diye teşvik edildiler. İşçi avukatları ceza evlerine alındı. Somada işçi tekmeleyenler elçilik ateşesi oldu. Anaların gözyaşları kurumuyor. Bütün bu çürümüşlük, zalimlik ve sömürü karşısında birleşmek, dayanışma içerisinde olmak, mücadele etmek ve artık yeter diye haykırmaktan başka çaremiz yoktur. Çünkü sağlık çalışanlarının durumu da farklı değildir Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu sağlık çalışanlarının omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizlerin hedef olmasına neden olmakta, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik, umutsuzluk olarak geri dönmektedir. Sağlık alanı ağır ve tehlikeli işler kapsamına alınmış olmasına rağmen yeterli önlemler alınmamıştır. Artarak devam eden şiddet olayları ve pandemi sürecinde yaşadıklarımız bu sistemin en çok görünen yanıdır. Covid-19 salgınının başından 28.02.2022 tarihine kadar COVID-19 hastalığına bağlı olarak 556 sağlık emekçisi arkadaşımız yaşamını yitirmiş( 506 aktif sağlık çalışanı) yüzlercesi hastalığa maruz kamıştır. Bu yaşananlar kader de değildir. İşin fıtratı da değildir. Çalışma koşullarına bağlı kronik hastalıklardan iş kazaları meslek hastalıklarına kadar karşılaştığımız sonuçlar diğer işkollarından çok farklı değildir. İşte bu yüzden bütün işyerlerinde insan onuruna yaraşır çalışma koşullarının sağlanması için, yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayacak bir ücret için sesimizi yükseltelim, birleşelim, örgütlenelim ve mücadeleyi büyütelim.

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]