Bursa Şubemiz: Sağlık Emekçileri Tükeniyor! Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerinin Tamamı Kadroya Alınsın

Facebook
Twitter
WhatsApp

Bursa Şubemiz, “Sistem çoktandır alarm veriyor, iktidar görmezden geliyor, sağlık emekçileri tükeniyor. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin tamamı kadroya alınmalı, OECD ortalamalarına ulaşacak şekilde güvenceli istihdam sağlanmalıdır” açıklamasında bulundu.

Şube Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Bursa Şube Eş Başkanımız İrfan Açık şöyle konuştu: “Tüm dünyayı saran bir salgının milyonlarca insanın hayatını alt üst ettiği olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Pek çok ülke dar gelirli yurttaşlarını ve ücretli kesimleri pandemiden korumak için mecburen kısmen de olsa sosyal devlet politikalarını hayata geçirmeye, bunun için bütçelerinin önemli bir bölümünü kullanmaya devam ediyor. Ülkemizde ise kontrolsüz, plansız, koşar adım geçilen “normalleşme” sürecinde dar gelirliler, yaşamını emeği ile alın teri ile kazanan milyonlar yine yok sayılıyor. Artık kimsenin inanmadığı TÜİK rakamları ile ne kadar perdelenmeye çalışılsa da işsizlik ve hayat pahalılığı rekor üstüne rekor kırmaya devam ediyor. Pandemi ile birlikte derinleşen kriz koşullarında NORMAL OLAN; Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi devam eden olağanüstü koşullardan en çok etkilenen kesimleri koruyucu sosyal devlet politikalarının hızlı bir şekilde hayata geçirilmesidir. Bunun da yolu dar gelirli, yoksul, ücretli kesimlerin yurttaşlık haklarını koruyacak, gelirlerinin insanca bir yaşam seviyesine yükseltilmesini sağlayacak ek bir bütçeden geçmektedir. Söz konusu ek bütçede kamu hizmetlerine, kamu yatırımlarına ayrılan pay mutlaka arttırılmalıdır. Temel tüketim maddelerine son bir yıl içinde yapılan zamların geri alınmasını, söz konusu maddelerden alınan KDV’nin sıfırlanmasını, Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su giderlerinin pandemi tehdidi ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmasını, Maaşlarımızın-gelirimizin insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye yükseltilmesini, eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının eş, çocuk, kira, yemek, yakacak yardımı kalemleri eklenerek, AGİ hariç yoksulluk sınırının (Haziran 2020 İtibari ile 7.950 TL) üzerine çıkarılmasını istiyoruz. İş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmasını, Kıdem tazminatı fonu, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) dayatmalarından vazgeçilmesini, yıllardır tahrip edilen kamusal sosyal güvenlik ve emeklilik sistemimizin güçlendirilmesini, Yukarıda sıraladığımız tüm bu talepleri içeren ek bütçenin hiç vakit kaybedilmeksizin hazırlanarak hayata geçirilmesini istiyoruz. Pandemi süreci, sağlık ve sosyal hizmetlerin bir ekip işi olduğunu, ekibin her parçasının emeği ve katkısının vazgeçilmez olduğunu bize bir kez daha göstermiştir. Ancak pandeminin daha görünür kıldığı şeylerden birisi de, bu ekip işini bozacak her türlü ayrımcı uygulamanın başta emekçiler olmak üzere halka ve hizmetlere ne kadar zarar verdiğidir. Pandemi sürecinde aynı koridorda, aynı serviste birlikte ter döken, birbirini tamamlayan, aynı risk altına giren farklı mesleklerden sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine ve birlikte verdikleri mücadeleye tanık olduk. Ama bu birlikteliğe de emeğe de zarar veren, üstelik kendilerinin neden olmadıkları, kendilerinin karar vermedikleri sorunlara da daha yakından tanık olduk. Pandemi öncesinde de var olan bu ayrımcı ve emek düşmanı uygulamalar, pandemi döneminde bir kez daha görünür olmuştur. Bu durum, hangi istihdam biçiminde- hangi kadroda olursa olsun tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini tehdit eden, iş barışını bozan, emekçiler arasında dayanışmayı değil rekabeti dayatan bir durumdur. Kadrosuna bakılmaksızın tüm emekçiler için güvencesizlik yaratmaktadır. Sağlık ve sosyal hizmetlere de zarar vermektedir. Sağlık ve sosyal hizmetlerin kamu hizmeti olmasını gerektiğini tartıştığımız yerde, bu alanda çalışanların da kadrolu kamu emekçileri olması bir zaruriyettir. Ve artık bu sorun çözülmelidir. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin kadroya alınması ve güvencesiz çalışmanın kalıcı olarak sonlandırılması; sağlık ve sosyal hizmet alanlarında yetersiz olan emekçi sayısının kadrolu atamalarla artırılması için her iki alanda da en azından OECD ortalamasına ulaşacak şekilde güvenceli istihdam yapılması düzenlemelerinin karşılık bulmasının, taleplerimizin karşılanmasının sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin mücadelesi ile gerçekleşebileceğinin farkındayız. Bu talepler salgın tehlikesinin sürdüğü koşullarda gün geçtikçe açlık sınırına daha fazla yaklaşan bir maaş ile korumasız bırakılan, güvencesizliğe, geleceksizliğe itilen tüm kamu emekçilerinin talepleridir. Şimdi zaman, pandemi sürecini haklarımıza göz koyan saldırıların fırsatı haline getirenlere karşı omuz omuza verme zamanıdır. Tüm bu nedenlerle, EK ZAM İSTİYORUZ! HAYAT PAHALILIĞINA KARŞI İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR GELİR TALEP EDİYORUZ ve ‘’Güvenceli İş Güvenli Gelecek’’ şiarıyla başlattığımız imza kampanyalarını TBMM Başkanlığı’na göndermek üzere topladık ve sizin aracılığınız ile göndereceğimizi duyuruyoruz. Bugün burada toplanmamızın esas nedenlerinden biride sağlık emekçilerinin durumlarını anlatmak. Bizler bu süreçten çok etkilendik, bir çok arkadaşımız hayatını kaybetti, bir çok arkadaşımız hastalandı, iyileşti işinin başına döndü, hizmet vermeye devam ediyor. Sağlık emekçileri tükeniyor. Çok yorgunlar, moralsiz ve motivasyonsuzlar. Pandemi sürecinde gösterdikleri olağanüstü çalışmanın karşılığını alamamak, horlanmak, adil olmayan uygulamalarla karşı karşıya kalmak bu sürecin daha da yoğun yaşanmasına neden olmaktadır. Mart ayından itibaren olağanüstü çalışma koşullarına uyum sağlamaya çalışan sağlık emekçileri, emeklerinin heba edilmesini kabul edemiyor. Yurttaşlarımız bir maske takmanın hayatlarını zorlaştırdığını ifade ediyorlar. Ama sağlık emekçileri yazın bu sıcağında özel kıyafetlerle hastaları tedavi etmeye çalışıyor. Burada anlatmaya gerek yok ama her gün görsel medyada hangi zorluklarda hizmet verdiğimiz detaylarıyla anlatılmakta. Verdiğimiz bu emeğin karşılığı olarak halkımızın da duyarlı olmasını, birlikte bu süreci atlatmayı istiyoruz. Pandemi sürecinde bizler bu zorlu koşullarda Covid hastası olduğumuz için aldığımız rapordan kaynaklı maaşımız eksik ödendi. Hastaneler zarar ediyor diye performans ödemeleri kesildi. Covid servislerinde çalışan arkadaşlarımız ek ödemeden yararlandırılmadı. Çalışırken Covid hastası olan meslektaşlarımız iş kazası meslek hastalığı olarak tanımlanmasını istediklerinde reddedildi. Bir taraftan balkonlardan alkışlanırken, hastanelerde günlük sözlü ve fiziki şiddet devam etti. Üniversite hastaneleri, personele ek ödeme yapılması için verilen paraların bir kısmına borcunu ödemek için el koydu. Basın açıklamamızı bitirirken sizin aracılığınızla hükümete sesleniyoruz. Biz sağlık emekçileri ay sonunda tek kalemde maaşlarımızın yoksulluk sınırına çıkarılmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimlerde söz verdiği 3600 ek gösterge ve 5 yıla 1 yıl fiili hizmet süresinin eklenmesi için bir an önce yasa çıkarılmasını istiyoruz. Müteahhitlerin vergi borçları affedilirken biz kamu emekçilerin vergileri daha maaş ödenmeden kesiliyor, vergide adalet istiyoruz. Çalışma ortamlarımızın iyileştirilmesini, ekipman eksikliklerinin standartlara uygun olacak şekilde giderilmesini istiyoruz. Covid-19 pozitif sağlık personeli arkadaşlarımızın iş kazası meslek hastalığı olarak tanımlanmasını istiyoruz. Cumhurbaşkanı kararnamesi ile sağlık çalışanlarına toplu taşıma ücretsiz olması gerekirken, Ankara, İzmir ve İstanbul’da toplu taşıma sağlık çalışanlarına ücretsiz hizmet verirken, maalesef ki kentimizde büyükşehir belediyesinin keyfi uygulamaları nedeniyle bizde ücretli olarak hizmet vermektedir. Büyükşehir belediyesi bu tutum ve uygulamadan derhal vazgeçmelidir. Tüm sağlık emekçilerine ücretsiz toplu taşıma hizmeti vermeli, Türkiye’nin en pahalı suyunu tüketen Bursa halkı için su ücretlerinin düşürülmesini, sağlık emekçilerine ücretsiz verilmesini talep ediyoruz. Yaşasın SES, Yaşasın KESK.”

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]