Sağlık Bakanlığı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü ve komisyonda kabul edildi. Öncelikle belirtmeliyiz ki, bütçenin görüşüldüğü ve kabul edildiği ortam bütçenin sağlıklı bir şekilde konuşulabilmesine uygun bir ortam değildir.

OHAL,  KHK’lar ve sonuçları ile deyim yerindeyse topluma hayat zehir edilmiş, yaşanan sürecin kendisi toplumu sağlıksız kılmıştır. Sağlığı sadece hasta olmama ile tarif etmediğimize göre, bir bütün olarak sağlıklı olmamızı etkileyen koşullar Sağlık Bakanlığı ve bütçe ile sınırlı değildir. Bu nedenle mevcut durum değişmeden sağlığa ayrılan bütçeyi konuşmak sağlık tartışması için yeterli değildir.

Tüm yaşananlara ek olarak bütçe görüşmelerinin arifesinde ve görüşmeler esnasında Meclise sunulan, komisyonda kabul edilen ve genel kurula sunulan Sağlık Torba Yasası vardır.  Bu torba yasadaki 5. Madde ile sağlık emekçilerinin çalışma ve eğitim hakkına saldırılmıştır. Sağlık emekçileri ve örgütleri günlerdir bu saldırı yasasına karşı her yerde direnme hakkını kullanmışlar ve bu mücadele sonucunda TBMM Genel Kurulu’nda 5. Maddede kısmi bir düzenleme yapılarak madde kabul edilmiştir. Ancak madde hala çalışma hakkını engeller durumdadır ve bu düzenlemeye karşı mücadelemiz devam edecektir.

Tüm bu saydığımız süreç ve saldırı yasaları; 2019 yılı talan, rant ve savaş bütçesine sağlık emekçileri ve örgütlerinin müdahil olmasını engelleyemeyecektir. Bizler mücadeleyi yürütürken aynı zamanda sağlık bütçesindeki emekçi ve toplum karşıtlığını açıklamaktan vazgeçmeyeceğiz.

Sağlık Bakanlığı bütçesinin genel bütçe içindeki payı %4,7 olarak belirlenmiştir. Yani genel bütçeden sağlığa ayrılan payda bir değişiklik yoktur. Bu ise sağlık alanında karşı karşıya olduğumuz sorunların çözümüne yönelik bir planın olmadığına, halkın sağlık hizmetleri için cepten ödemelerinin devam edeceğini, iktidarın sağlık emekçilerinin sorunları için bir çözüm çabası içinde olmadığını göstermektedir.

Yine sunulan ve komisyonda kabul edilen Sağlık Bakanlığı bütçesi, Sağlık Bakanlığı’nın sadece çalışanların temel ücretlerini ödeyeceği, kendi idari faaliyetlerini yürüteceği rakamları göstermektedir. Sağlık hizmeti sunumuna dair asıl rakamlar burada bulunmamaktadır. Biliyoruz ki Sağlık Bakanlığı’nın kendi bütçesi kadar döner sermaye tutarı ve faaliyeti bulunmaktadır. Döner Sermaye Yasasında yapılan değişiklerle aslında bütçeden karşılanması gereken tüm başlıklar döner sermayeden gider olarak gösterilebilir hale gelmiştir.

Bu bütçenin devasa sağlık sorunları olan ve AKP’nin uyguladığı sağlık programları ile karmaşıklaşarak artan sağlık sorunlarına derman olması mümkün değildir.

Bütçenin yetersizliğinin yanı sıra belirlenen bütçenin nasıl ve kimlere harcanacağı da belirleyici olmaktadır. Bu konuda geçmiş yıllardaki yaşananlar bir göstergedir. Bu harcamalara ilişkin Sayıştay raporlarına yansıyanlar ise bize açıklayıcı bilgi sunmaktadır;

  • Bakanlık çalışmaları plansız ve programsız yürütülmüş ve yürütülmekte,
  • Ölçüsüz ve parçalı bir yönetim anlayışı ile davranılmış,
  • Yönetimlerde ehil olmayan kişiler bulundurulmuş,
  • Pek çok alanda mevzuata aykırı işlemler yapılmıştır.

Bütün bunların sonucunda da kurumlar zarara uğratılmıştır;

  • Mali işlemlerin hatalı yapılmasından kaynaklı zararlar oluşmuş,
  • Memur maaş ödemelerinde hak edilmiş ek gösterge puanları ve öğrenim durumu değişimi güncellenmediği için eksik ödeme yapılmış,
  • Taşeron işçilerin kıdem tazminatları hesaplanmamış,
  • Alacakların kayıtları düzgün tutulmamış,
  • Alacaklara faiz işletilmemiş,
  • Döner sermaye işletmelerine ait banka hesaplarında faizsiz nakit bulundurulduğu için kayıp yaşanmış,
  • Şehir hastanelerinde muhasebe kayıtları düzgün tutulmadığı gibi Adana ve Mersin Şehir Hastaneleri henüz inşaat halindeyken şirketlere yer ve bahçe bakım hizmeti ödenmeye başlanmış,
  • Sadece İŞKUR tarafından ücret ödemesi için gönderilen 21 milyon 793 bin lira ortadan kaybolmuştur!

Sağlık Bakanlığı’nın yönetim anlayışında bir değişiklik olmadığına göre yeni dönemde de yaşanacaklar bundan farklı olmayacaktır. Sağlık Bakanlığı’ndaki bütçe belirlemeleri de bu yaklaşımın bir yansıması niteliğindedir.

Sağlık Bakanlığı Sağlıkta Dönüşüm Programından vazgeçmediği sürece sağlığa ayrılacak bütçe önemlidir, ancak tek belirleyici değildir. Çünkü bu program temel alınarak hazırlanan ve uygulanan bütçe, toplum sağlığı açısından önemli olan koruyucu sağlık yerine tedavi hizmetlerine yönelik hazırlanmaktadır. Tedavi hizmetlerinde de halkın sağlığından daha çok sağlık endüstrisine, inşaat sektörüne ve taşeron firmalara pastanın büyüğü ayrılmaktadır. Kiralanan binalar, arabalar ve hizmet alımı ile büyük rakamlarla para transferi yapılmaktadır.

Bütün bu nedenlerden dolayı Sağlık Bakanlığı bütçesi talan ve rant bütçesidir. Bütçenin özü bu olduğu için şu soruları sormakta ısrar ediyoruz:

  • Katkı paylarının ödenmeye devam edeceği anlaşılıyor, merak ettiğimiz kriz gerekçe yapılarak miktarlar artırılacak mı?
  • Parası olmayanlara sağlık hizmeti verecek misiniz?
  • Kriz gerekçesiyle bazı sağlık hizmetlerinden vazgeçecek misiniz?
  • Krizi topluma yüklerken farklı kalemlerle yandaşlarınıza transfer ettiğiniz paralarda kısıtlamaya gitmeyi düşünüyor musunuz?
  • Sağlık Bakanlığı’nı liyakatsiz yöneticilerle yönetmeye devam edecek misiniz?
  • Plansız ve programsız, aklınızın estiği gibi yönetmeye devam edecek misiniz?
  • Şehir hastanelerinde ve buradaki talanda ısrar edecek misiniz?
  • Sağlık çalışanları için yaşanılmaz koşullara dönüşen çalışma ortamının bu haliyle devam etmesinde ısrar edecek misiniz?
  • Sağlık çalışanlarını rekabete sürükleyen ve toplum için sağlık üretmeyen performans sisteminde ısrar edecek misiniz?
  • Sağlık çalışanları için işyeri, ücret ve istidam güvencesizliğine dönüşen politikalardan vazgeçecek misiniz?
  • Sağlık çalışanlarının talebini karşılamayan fiili hizmet yasasında değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz?
  • 3600 ek gösterge için bir çalışma yapacak mısınız?
  • Ek ödemelerin emekliliğe yansıması konusunda çalışmanız olacak mı?
  • Sağlıkta artarak devam eden intiharlara neden olan bu emek rejiminden vazgeçecek misiniz?
  • KHK rejimi ile yaşanan ihraçların geri dönüşü konusunda bir çalışma yürütecek misiniz?
  • Güvenlik soruşturmalarından vazgeçip, güvenlik soruşturması nedeniyle çalışma hakkı engellenen sağlık çalışanlarını işlerine başlatacak mısınız?
  • Torba yasa tekliflerinden vazgeçecek misiniz?

İktidarın yaklaşımı, uygulamaları ve bununla bağlantılı olarak bütçe planlaması; bu sorulara cevapları, toplum ve çalışan karşıtı yaklaşımını belli ediyor. Biz de bu politikalara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.

 

Merkez Yönetim Kurulu

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]