ADANA ŞUBEMİZ ŞEHİR HASTANESİNDEKİ ÜYELERİMİZİ KAHVALTIDA BULUŞTURDU 

Facebook
Twitter
WhatsApp

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak yıllardır sağlıkta dönüşüme karşı çıktık. Sağlığın özelleştirilmesine, piyasaya açılmasına karşı olduk. Öncelik tedavi edici değil koruyucu sağlık dedik. Sağlıkta dönüşümün en önemli ayakları sağlığı özelleştirme, performans ücretlendirme, esnek güvencesiz sözleşmeli çalışmaydı. Bunların hepsi gerçekleşti. Ama bunların hiçbirisi sermayeye yetmiyordu. Rekabet oluşturuldu. Ek ödemeler, performanslar emeklilikten sayılmıyor. İnsanlar birbirine düşürüldü. Ekip hizmeti kayboldu, kayırmacılık idareye yakın olmak aldı başını gitti. Suiistimaller arttı. Ne hizmet sunan ne hizmet alan memnu oldu. SES performans ücretlendirme kaldırılmalı, tüm doktorundan hemşiresine, hizmetlisine, kadar adaletli çalışırken ve emeklilikte de insanca yaşayacak bir ücret ödenmeli, hakimler ve savcılar gibi bir uygulama olmalıdır. Sağlıkta ihtiyaçlar kışkırtıldı, dolayısıyla şiddet arttı. Sağlıkta şiddet yasası çıkarılmalıdır. Sağlık ağır ve tehlikeli işler den sayılmalı, sağlık emekçilerine 4 yıla 1 yıl yıpranma payı, fiili hizmet tazminatı verilmelidir. Sağlıkta taşeronlaşma oldukça fazladır. Doktor, hemşire eksikliği hat safhadadır. Tüm sağlık işyerlerine hastanelere yeterli kadro verilmeli, taşeron yasaklanmalı, herkesin iş güvencesi olmalıdır. Bizler bunlarla uğraşırken siyasi iktidar kamu özel ortaklığı ile sağlığı tam manasıyla özele teslim etti. Salığımız şehir hastanelerine bırakıldı. İlk açılan dört şehir hastanesinden bir tanesi de Adana şehir hastanesi. Sağlığımız ipotek altına alındı. Yıllarca borç ödeyeceğiz. Sağlığımız tehlikeye girmiş, iş güvencemiz, ücret güvencemiz kaybolmuştur. Kapanan hastane yok diyorlardı. Sağlık Bakanlığı Meydan Çocuk Hastanesi çalışıyor mu? Eski Karşıyaka Devlet Hastanesi ne oldu? TOKİ Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne durum da ? bu üç hastanenin önünde SES olarak halkla açıklamalar yaptık. Doğum hastanesinin nasıl çalıştığı malum. Aşkın Tüfekçi Hastanesi ikiye ayrılıyor, yatak sayısı azaltılıyor. Bilindiği gibi 1550 yataklı hastane yapıldı, 1436 yatak kapatıldı. Artış ancak 14 yatak. Ayrıca ruh sağlığı hastanesi bölge hastaneliğin den kent hastanesi oluyor.

 

Bir gün sabah ADANA ŞEHİR HASTANESİ de göreve başladık. Onların tabiri ile devasa yedi yıldızlı bir otelde hizmet veriyorsunuz. İlk olarak tıbbi destek sınıfı, laboratuar, radyoloji ve fizik teknisyenlerine gerçek işleri verilmiyor. Onların işlerini taşeronlar yapıyor. Bu illerde sağlık sınıfı hemşirelere doktorlara da sıra gelecek. Doktorlar hasta muayenesini yalnız başına sekretersiz yaparken, servislerde bir hemşire 20 hasta yatağına bakıyor. Her serviste en fazla iki hemşire bakıyor. Nöbetler yetersiz, acil yetersiz, yatak odaları koridorlar çok büyük, her şey mükemmel, yalnız insana emekçiye yatırım yapılmamış. Doktor, hemşire odaları yetersiz. Eğitim hastanesi olmasına rağmen kütüphaneleri yok. Ücret güvencesi yok. Şehir hastanesi açılalı çalışanları hak ettikleri döner sermaye performans ücretlerini ya hiç almadı yada eski aldığının üçte birini aldı. Acaba şirketin alacaklarında aksama oldu mu ? kira ödenmedi mi? Hastanenin maliyetini herkes öğrendi, bundan bahsetmiyorum. Yıllık 200 milyon TL kira başta laboratuar, görüntüleme, temizlik vs 19 alt işverene verilen gelir getiren birimler. SES olarak hastanede tüm çalışanlara halka anlatmaya çalıştık. Tüm bu sorunları başhekimden randevu alarak anlattık. Döner sermaye yetersizliğini, sekretersiz çalışmayı, servislerde hemşire ve sekreter eksikliğini, bilgi işlemin yetersizliğini, radyoloji filmlerinin okunaklı olmadığını, zamanında okunmadığını, nöbetleri, sterilizasyonu, 5555 kodunu doktorların asistan doktorlar ve hemşirelerin odalarının yetersizliğini, şirketle yetki çatışmasını asansörler den otopark kadar sorduk.

  

Hepsine cevap çok çalışsınlar diyerek şirketle yapılan sözleşmeleri gösterdiler.Bir yandan hastaneler kapanmayacak, taşeron işçiler işinden çıkarılmayacak diyorlar. Ama 696 sayılı KHK ile taşerona kadroda 450 bin işçi kamuda kadroya girecek. Bu işçilerin 200 000 kadarı sağlıktadır. Bunların da büyük kısmı hastanelerde çalıştırılan taşeron işçileridir. Kapanan hastane işçilerini şu tehlike bekliyor. Kamu işçisi olduklarında kendi hastanelerinde çalışamayacaklar. Sağlık Bakanlığının başka bir işyerinde aynı il veya başka bir il de çalışacak. Bakanlık ihtiyaç fazlası gösterirse devlet personel daire başkanlığına devir edilecek. Bu da şu demektir; şehir hastanelerinde taşeron çalışma devam edecek. SES olarak şehir hastanelerinin ve diğer sağlık kurumlarının çalışmalarını takip edeceğiz. ŞEHİR HASTANELERİ hemen Sağlık Bakanlığına devir edilmeli, inşaat halindeki hastanelerinin yapımı durdurulup, 200-600 yataklı ulaşılabilecek yerlere kamu hastanesi olarak yapılmalıdır. Bu gün için haksızlıklara isyan eden haklarını arayan yalnız SES liler. Onun için de yaramaz çocuk SES oluyor. İnsanca yaşayacak ücret için, mekan güvencesi için, iş güvencesi için, can güvencesi için, ulaşılabilir, nitelikli, eşit, ücretsiz kamusal sağlık mücadelesine, hizmet alanlarla hizmet sunanlar olarak devam edeceğiz.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]