HATAY; BASKI, SÜRGÜN VE İŞTEN ATMALARA KARŞI ALANLARDAYIZ!

Facebook
Twitter
WhatsApp

 Türkiye, benzer örneklerini ancak faşist rejimlerde görebileceğimiz baskıcı, otoriter ve anti demokratik politika ve uygulamalara giderek daha fazla sahne oluyor. Kendi içerisindeki farklı seslere dahi tahammül edemeyen AKP, yaşamlarımızı tek adam diktasıyla kuşatmanın yollarını arıyor.

Muhalif, eleştirel en demokratik tepkiler dahi şiddetle bastırılıyor. İktidarını kaybetme korkusu içinde hataybaskisurgun2olanlar, hukukun ve demokrasinin en temel ilkelerini ayaklar altına alıyor. Anayasayı askıya alan, bürokratlara mevzuata uymama çağrısı yapan bir kişinin aklı, arzuları ve hırsı Türkiye’yi ateşin içine sürüklüyor.

Her gün yeni bir saldırı ve katliam haberi ile uyanıyoruz.  Dört bir yanımız kan, barut kokuyor. Gözyaşlarımız dinmiyor, kan durmuyor, acılar bitmiyor! Katliamlarla savaş alanına çevrilmiş bir ülkede acıdan başka paylaşacak bir şeyin bırakılmadığı zifiri bir karanlığa itiliyoruz. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Suruç’la başlayan katliamlar zinciri, 10 Ekim’de Ankara’da 101 canımızı aldı. Son bir yılda 10’u aşkın toplu saldırı ve katliam ile toplum adeta soluksuz bırakıldı, korku ve kaosa teslim edilmek istendi.

Son olarak Atatürk Havalimanı’nda bombalar patladı. 28 Haziranda yaşanan vahşi saldırıda onlarca vatandaşımız hayatını yitirdi, yüzlercesi yaralandı. Bu insanlık dışı vahşi saldırıyı nefretle kınıyor,  lanetliyoruz. Saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

AKP iktidarı, daha önceki katliam ve saldırılarda olduğu gibi, Atatürk Havalimanında yaşanan katliamın ardından da aynı hamasi nutukları atmaya,  “güvenlik zafiyeti yok” açıklamaları yapmaya devam ediyor. Daha önce de defalarca dikkat çektiğimiz üzere, AKP iktidarının yıllardır başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da izlediği politikalar ve IŞİD başta olmak üzere vahşet örgütleri eliyle yürüttüğü vekâlet savaşının geldiği nokta tüm insanlığı tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Bu bağlamda İlimiz Hatay da cihatçı çetelerinin geçiş güzergâhı, komuta ve transfer merkezi olarak kullanılmaktadır.

Bir kez daha altını çiziyoruz. Kan ve gözyaşı tehdidi ile dayatılan “istikrar” yalanını kabul etmeyeceğiz. Yaşam hakkımızı tehdit eden bu kısır döngüye teslim olmayacağız!  Savaş-şiddet-terör kısırdöngüsünü emek ve demokrasi mücadelesini yükselterek kıracağız!

Bu gidişatı eleştirenler ise AKP’nin yürüttüğü cadı avının kurbanı yapılmak isteniyor. Milli iradeyi sadece kendisi için meşru görenler, kendisi gibi düşünmeyen milletvekillerini cezaevine göndermekle tehdit ediyor. Akademisyenler, gazeteciler, sendikacılar, sanatçılar, öğrenciler kısaca muhalif her ses, her düşünce susturulmak isteniyor.                                                                                                                                         Bu cadı avı ilimiz Hatay’da da çok net bir şekilde hissediliyor.KESK üye ve yöneticilerimize yönelik adli ve idari soruşturmalar açılıyor, neticesinde üye ve yöneticilerimize, tek adama biat edenler tarafından cezalar yağdırılıyor.

Son günlerde Konfederasyonumuza bağlı Eğitim-Sen Hatay Şube üyesi 817 arkadaşımıza 29 Aralık Grevi’ne katıldıkları için soruşturmalar açılmış, yedi arkadaşımız il içi sürgün edilmiştir. Bir eğitim emekçisi arkadaşımız ise görevden alınmış ancak kararlı mücadelemiz sonucunda görevine iade edilmiştir.

SES İskenderun Temsilciliğinden yönetici ve üyelerimizin yedisine kınama cezası verilmiş, sekiz üyemizin soruşturmaları halen sürmektedir.

Haber Sen İskenderun Temsilciliğinden iki arkadaşımız başka illere sürgün gönderilmiştir.

Öte yandan Samandağ İlçe Tarım Müdürlüğünde panoya asılan, Konfederasyonumuz KESK’in hazırladığı 10 Ekim Ankara katliamında yitirdiğimiz barış ve demokrasi şehitlerimizin resimlerinin yer aldığı afiş, yırtılarak panodan indirilmiş, üstüne sendika işyeri temsilcimiz hakkında soruşturma açılmıştır. Soruşturma usule ve yasaya aykırı olarak yürütmüş, arkadaşımızın savunma hakkı kısıtlanmış, sonuçta “yazılı olarak uyarılmasına” karar verilmiş ancak aynı soruşturma dayanılarak, keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde Kırıkhan İlçesine sürgün edilmiştir. Halen Ankara Katliamına yönelik afişlerimizin sendika panolarına asılması, Hatay İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde engellenmektedir.

Bütün bu baskı, sürgün ve işten atma politikasının amacı açıktır. AKP, tüm kamu emekçilerini kendisine kapı kulu yapmayı arzulamaktadır. Kamu emekçilerinin kendisini insana, topluma ve doğaya karşı değil, sadece ama sadece AKP’ye karşı sorumlu görmesini istemekte, emekçileri “hükümet memuru” yapmayı hedeflemektedir. “AKP Memur Kolları” gibi çalışan “yandaş sendika” dışında kimseye yaşam hakkı tanımamaktadır.

Ancak baskıyla, sindirme politikalarıyla, sendikal hak ve özgürlüklerimizi yok sayan düzenlemelerle amacına ulaşacağını sanan AKP’nin unuttuğu bir gerçek var. O da KESK’in tarihin derinliklerinden gelen fiili ve meşru mücadele hattı, azmi ve kararlığıdır.

Buradan sesleniyoruz.

Hatay Valiliği üyelerimiz üzerinde uyguladığı keyfi, antidemokratik ve hukuksuz uygulamalara derhal son vermelidir.

Baskı ve saldırı politikalarına karşı emek, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesini yükselterek cevap vereceğiz.

Baskılara ve antidemokratik uygulamalara karşı tüm demokratik kesimleri ortak mücadeleye, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğine hep birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz.

 YILMAYACAĞIZ, SİNMEYECEĞİZ, GERİ ÇEKİLMEYECEĞİZ!

 YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!

 YAŞASIN KESK!

 

                                    HATAY KESK ŞB. PLATFORMU

        adına;

DÖNEM SÖZCÜSÜ

ATIF KILIÇ

 

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]