Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak, sokağa çıkma yasakları başladığından beri oluşan sağlık hakkı ihlallerinin ve sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntıların sonlanması için çalışmalar yürüttük; sağlık hakkı ihlallerinin yaşandığı her bölge için raporlar hazırlayarak ulusal ve uluslararası kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla açıklamalarda/girişimlerde bulunduk. Bulunmaya da devam edeceğiz.

Sokağa çıkma yasaklarının başladığı günden bugüne 4 sağlık emekçisi öldürülmüştür.

Basında ve çeşitli yayın organlarında katledilen sağlık emekçilerine dönük karalama ve linç kampanyaları yürütülürken sessizliğe bürünen o bakan, dün (28 Ocak 2016) ekran başında yapmış olduğu açıklama ile birden sağlık çalışanlarını sahiplenme çabasına girmiştir.

“Güneydoğu’da 4 tane sağlık çalışanımız katledildi, şehit edildi. Biri yaralıya giderken direksiyon başında. Neydi ismi neyse isimi aklıma gelmedi. Ha Şehmus kardeşimiz. Şehmuz kardeşimizle ilgili bu sendika veya HDP’li vekiller bir cümle söylemedi.” diyerek de sözde sendikamızı karalamaya çalışmış, kamuoyunu yanıltmak istemiştir.

Katledilen 4 sağlık emekçisinin ismini bile hatırlayamayan o bakana isimleri bir kez daha hatırlatmakta fayda olduğunu düşünerek arkadaşlarımızın isimlerini tekrarlıyoruz.

Eyüp Ergen, Abdullah Biroğul, Şeyhmuz Dursun ve Abdülaziz Yural…

Ülkenin neresinde olursa olsun insanların hayatını kurtarmaya yemin etmiş emekçilerinin hayatlarından ve çalışma koşullarından sorumlu olan o bakan sendikamızın görüşme taleplerini kabul etmediği gibi yazdıklarımızdan, yapmış olduğumuz açıklamalardan bi haber basın karşısına geçerek açıklamalarda bulunmuştur.

Oysa sendikamızın sitesine girseydi, bizim katledilen sağlık emekçileri ve sağlık hizmeti alamayan halkımız için yapmış olduğumuz açıklamaları okur belki de bilgi sahibi olarak konuşurdu.

“zararın neresinden dönerse kardır” mantığı ile aşağıda linklerini vermiş olduğumuz açıklamalarımızı okumasını öneriyoruz ki, kamuoyunu temeli olmayan açıklamalarla meşgul etmesin.

 

Yine o bakan açıklamasının bir yerinde de “Terörist bile şu anda gelse, biz görevimizi yaparız. Tedavisini yaparız, emniyete, adliyeye teslim ederiz. Bizim görevimiz insanı yaşatmak. İnsanı yaşatmak isteyenin alıkonulması, öldürülmesine ses çıkarmayan anlayışın algı yönetimi yapması… Bunu Suruç’ta, Kobani’de de yaptılar. Kobani’deki hadiselerde biz yaklaşık 1800 yaralıya hizmet ettik. Ankara’da olayın olduğu yerde 4 tane ambulans vardı. O sendika, ambulans yok dedi. Sonra 20 ambulansa çıktı.” diyerek yine kamuoyu algısını yanlış yönlendirmek istemektedir.

Ankara Katliamının gerçekleştirildiği 10 Ekim günü ambulansların olay yerine ulaşabileceği tek yön polisler tarafından kapatılmıştır ve böylece ambulansların alana girişi geciktirilmiştir. Bunun üzerine alanda bulunan katılımcılar polise tepki göstererek yolu açabilmişlerdir. Bununla ilgili çok sayıda görsel malzeme bulunmaktadır. Ayrıca katliamda yaralılara alanda bulunan sağlık emekçilerinin ilk müdahalesi sırasında polisin gaz ve tazyikli su ile saldırması ilk müdahaleyi büyük ölçüde engellemiştir. Bu saldırı nedeniyle ölümlerin arttığı savcılık tutanaklarında da yer almaktadır. Bu konuda  bir cümle bile kurmayan o bakan, ambulanslardan önce TOMA ve itfaiye araçlarının alanda olmasından hiç mi rahatsız olmamıştır?

23 Ocak 2016 tarihinden beri yani 7 gündür bir binanın bodrum katına sığınan aralarında yaralıların ve ölülerin de bulunduğu 20’den fazla vatandaşın, hala oradan çıkartılamaması hala tedavi edilememiş olması son derece utanç vericidir. Bütün dünyanın gözleri önünde devam eden bu durum nedeniyle insanlar bir bir kan kaybından yaşamını yitirirken o bakanın “güvenli yere getirsinler gerekli tedavilerini yapalım” cümlesi ise dehşet vericidir.

O bakanın daha fazla can kaybı yaşanmaması için bir an önce yaşamdan yana tavır almasını ve bir militarist gibi değil bir hekim gibi Hipokrat Yemini’ne sadık kalarak hareket etmesini öneriyoruz.

Aksi takdirde her ölümde onun da payı olacaktır.

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]