İnsanca
yaşam, demokratik çalışma koşulları, grev ve toplu sözleşme için bugünde
(05.08.2011) SHÇEK önündeydik. TİS taleplerimizi basın açıklamasını Genel
Başkanımız Çetin ERDOLU okudu.

Basın açıklamasına KESK Genel Sekreteri İsmail
Hakkı TOMBUL da katılarak bir konuşma yaptı. Konuşmasında, TİS yasal ve
demokratik hakkımız olduğunu ifade eden TOMBUL, diğer konfederasyonlara da
oyuna gelmeyerek TİS’e oturmaları için çağrıda bulundu.

                                                                

SHÇEK’İN TASFİYESİNE
İZİN VERMEYECEĞİZ !…….

AKP’nin iktidara gelmesiyle hızlanan Kamu alanındaki
Sağlığın piyasalaştırılması ve ticarileştirilmesine “Sosyal Hizmetlerin”
talanıyla devam edilmektedir. Türkiye’de yoksullaşma, gelir dağılımındaki
adaletsizlik, işsizlik, sosyal sorunlara bağlı olarak sosyal hizmetlere olan
ihtiyaç da artmaktadır. Sosyal hizmet ve yardımların muhatabı olan, yoksullar,
işsizler, göç edenler, mülteciler, ihmal ve istismara uğrayanlar, çocuklar,
engelliler, kadınlar vb. nüfus gruplarının da sosyal Hizmetlere ihtiyacı
giderek daha çok artmaktadır.

Sosyal Hizmetlerin yurttaş için bir “Hak”, devlet için de bir “Ödev
ve Sorumluluk
” olduğu ortadadır. Anayasa’nın 2. Maddesi Türkiye’yi “Sosyal
Devlet” olarak tanımlanmaktadır. Ancak bugün AKP, çıkardığı KHK”ler ile “Sosyal
Devleti” ortadan kaldırmaya dönük uygulamalarına hız vermiştir. 3 HAZİRAN 2011
tarihinde çıkarılan 633 sayılı KHK ile SHCEK kapatılmış, Özürlüler İdaresi
Başkanlığı, Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel
Müdürlükleri, özerklikleri ortadan kaldırılarak, Aile ve Sosyal politikalar
bakanlığının içinde tanımlanmıştır.. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu’nun kapsamında olan, bakım ve korunmaya muhtaç çocuk, genç, kadın, engelli,
yaşlı, vb, nüfus grupları, devletin korunmasından alınıp İl Özel İdaresi
aracılığı ile vakıfların ve cemaatlerin inisiyatifine bırakılmakta olup, yerel
siyasi iradenin tasarrufuna terk edilmektedir. Sosyal Hizmetler, kamu yararına
hizmet eden ve dezavantajlı grupların ihtiyaç ve taleplerinin karşılandığı,
ulaşılabilir nitelikli ve ücretsiz olması anayasal bir zorunluluk iken, talebe
bağlı hale getirilmekle hak olmaktan çıkarılmaktadır.

Çıkarılan KHK ile Sosyal Hizmetler dağıtılıp parçalı hale
getirilirken; sosyal hizmet emekçilerine de iki farklı personel rejimi  dayatılarak ayrımcılık üst seviyeye
çıkarılmaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı çalışacak
personelle, il Özel İdaresine bağlı çalışacak personel arasında maddi ve özlük
hakları itibariyle büyük eşitsizlikler yaşanacaktır. Bu anlamda, sosyal
hizmetler  alanında çalışan personelin,
güvenceli/kadrolu ve “eşit işe eşit ücret” esasına uygun çalıştırılması ortadan
kalkmaktadır. Kadrolu personel arasında da merkez- taşra ayrımı yapılmış özlük
hakları da farklılaştırılmıştır. İl Özel İdarelerine devredilen personel “esnek
istihdam” modeli ile karşı karşıyadır. Bu şekilde yıllardır kadrolu-güvenceli
iş için ve taşeronlaşmaya karşı yürüttüğümüz mücadeleler görmezden gelinmiştir.

“Adalet” dağıtmak için iktidara geldiğini söyleyen AKP
döneminde, ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlar giderek artmıştır. Yıkımın ağır
sonuçlarından biri de ülkemizde her gün en az 5 kadının katledildiği
gerçeğidir. Kadını koruyacak tedbirler ve yasal düzenlemelerde zaten birçok
eksiklikler varken, var olanlar  birer
birer tasfiye edilmeye çalışılmaktadır: Kadın sığınma evleri, Kadından Sorumlu
Devlet Bakanlığı ve Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü ilk planda ortadan kaldırılan
kuruluşlar arasındadır. AKP’nin kendisine yük olarak gördüğü hizmetleri İl Özel
İdarelerine devretmesiyle birlikte kadınları koruyacak mekanizmalar da yok
edilmeye çalışmaktadır. Başta aile içi şiddet olmak üzere kadına yönelik her
türlü şiddetin önlenmesi, şiddet mağduru kadına yönelik politikaların
geliştirilmesi, yasal önlemler alınması, koruyu-önleyici Sosyal Hizmetlerin
sağlanması konularında öncelikle sorumluluğu olan kamunun tasfiyesi ve
kuruluşların kaldırılması derhal durdurulmalıdır. Mevcut kurum ve kuruluşların eksikliklerinin
giderilerek, etkin bir hizmet vermesi sağlanmalı, hizmet için yeterli hale
getirilmesine yönelik yatırımlar zaman kaybetmeden yapılmalıdır.

Sendikamız SES yalnızca Sosyal Hizmet Emekçilerinin hakları
için değil, sosyal hizmetlere ihtiyacı olanların nitelikli, ulaşılabilir,
ücretsiz bir sosyal hizmet hakkı için de mücadele etmektedir. Bu nedenle  taleplerimizin içinde buna yönelik olanlar da
yer almaktadır:

 

 TALEPLERİMİZ:

 

  • SHÇEK’in
    kapatılması durdurulmalıdır. Kadını ve kadın sorunlarını görmezden gelen,
    kadından sorumlu bakanlığı kaldırarak yerine “Aile Ve Sosyal Politikalar
    Bakanlığı” kuran erkek egemen görüşe son verilmeli, bu bakanlık yerine
    “Kadın Ve Eşitlik Bakanlığı” kurulmalıdır. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
    ve Özürlüler İdaresi Başkanlığının özerkliği korunmalı, etkin hizmet
    vermesi sağlanmalıdır.

  • SHÇEK
    merkez ve taşra teşkilatlarındaki kadrolaşmaya, usulsüz atamalara son
    verilmeli, yapılmış atamalar iptal edilmelidir.

  • Herkese
    ihtiyacı ve talebine göre sürekli, nitelikli, ulaşılabilir, ücretsiz
    sosyal hizmet, o alanda eğitim görmüş meslek elemanlar eliyle  verilmelidir.

  • Sosyal
    hizmetler “ağır ve tehlikeli işler” kapsamına alınarak, fiili hizmet zammı
    uygulanmalıdır.

·        
Temel
ücret asgari 1600 TL olmalıdır. Bu
tutar 4 kişilik bir aile için Temmuz 2011 tarihi itibariyle kira, elektrik, su,
yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç hesaplanmalı, alınan tüm ücretler emekliliğe yansıtılacak şekilde ödenmelidir.

·        
Kadro
karşılığı sözleşmeli, 4/B, taşeron, vb. istihdama son verilmeli, bu şekilde
çalışanların tamamı kadroya alınmalı, SHÇEK, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü,
Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Aile Araştırma Kurumundaki personel açığı kadrolu
istihdamla giderilmelidir.

·        
Çalışma süreleri günlük 7, haftalık 35 saat, 24 saat nöbetli çalışan
kuruluşlarda nöbet sonrası izinler kullandırılmalıdır
.

·         Tüm
sosyal hizmet emekçilerinin görev tanımlaması çalışanlarının temsilcileri ile
birlikte yapılmalı.

·        
Sosyal
hizmet kuruluşlarında her bir sosyal hizmet çalışanının bakabildiği sayıda
müracaatçı (çocuk, genç, yaşlı, engelli, kadın) belirlenmeli, iş yoğunluğu
kadrolu istihdamla giderilmelidir.

·        
Çalışanların
temsilcileri yönetimde yer almalı ve oy hakkına sahip olmalı,

·        
Çalışanlar
için verilecek tüm idari ve mali kararlar önceden temsilciler aracılığı ile
çalışanların eğilimleri belirlenmeli ve bu eğilim karara yansıtılmalıdır.

·        
Farklı
hizmet alanlarını kapsayan kuruluşların (kadın konuk evi, yurtlar, yuvalar,
rehabilitasyon merkezleri vs.) özgün sorunlarının çözümü için meslek elemanları
ve diğer çalışanların oluşturacağı komisyonlar kurulmalıdır.

·        
SHÇEK’e
ait sosyal tesislerin açılması ve bu tesislerden çalışanların ücretsiz
faydalanması sağlanmalıdır.

·        
Sosyal
hizmet emekçilerinin çocuklarına yönelik 24 saat hizmet veren ücretsiz kreş
sağlanmalıdır.

·        
Grevli
-Toplu Sözleşmeli sendikal hak ve özgürlükler önündeki engeller kaldırılmalı,
demokratik, iş barışını temel alan çalışma koşulları sağlanmalıdır.

Mücadelemiz, Sosyal Hizmeti hak
olmaktan çıkaran bu uygulamalara ve hizmetin piyasalaştırılması, ticarileştirilmesi
sonucu emekçilerin karşı karşıya kaldığı güvencesiz, esnek ve taşeron çalışmaya
son verilmesi içindir. Sonuç alınıncaya kadar bu mücadelenin devam edeceğini
tekrar belirtiyor, yetkilileri bu konuda önlem almaya çağırıyoruz. 5 Ağustos
2011

                                                                                                            SES GENEL MERKEZİ

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]