BASINA VE KAMUOYUNA

 
Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 48 bin 85 ebe görev yapmaktadır.
Ebelerden 43 Bin 404’ü Sağlık Bakanlığı’nda, 4 Bin 127’si özel sektörde ve
554’ü ise üniversite hastanelerinde görev yapmaktadır. Yani ebelerin yüzde 90’ı
Sağlık Bakanlığı’nda çalışmaktadır. Oran olarak bakanlıkta en fazla görev yapan
meslek sahibi olan ebelerimizin sorunları sağlıktaki yıkım yasaları sebebiyle
giderek derinleşmektedir.
 Ağır çalışma koşulları altında görevlerini
yerine getirmeye çalışan ebelerin, sağlık sisteminin önemli unsurlarından
olmasına ve
 Türkiye‘deki 168 yıllık tarihi geçmişine rağmen ne yazık ki
özelleştirme çalışmasının ilk adımı olan ‘Aile Hekimliği’ uygulamalarıyla tüm
birikimler sil baştan yapılmıştır. sağlık giderek paralı hale gelirken ebelerde
iş güvencelerini büyük oranda kaybetmişlerdir

“Kalkınmışlık göstergeleri arasında ilk
sıralarda yer alan ana ölüm oranı, bebek ölüm oranı, 5 yaş altı ölüm oranı ve
kızamık sıklığının azaltılmasında ebeler birinci derecede öneme sahiptirler.
Oysa bugün gelinen noktada özellikle sağlığı almakta zorlanan yoksul halkımız
etkilenmekte ve bu sistemi deneyen birçok ülkede salgın hastalıklar tekrar
hortlamaktadır. Ebeler halen yürürlükte olan 1928 tarih 1219 sayılı Tababet ve
Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına dair kanunla ve bazı yönetmeliklerle
yönetilmektedir. Mevcut kanun günümüz
 Türkiye şartlarına uymadığı gibi çıkarılan yönetmeliklerle ebeler
hemşirenin yardımcı pozisyonuna sokulmaktadır. Kendi mesleğine ek olarak
hemşirelik görevi de icra eden ebeler, Sağlık Bakanlığı’nın en önemli hizmet
kadrolarından birisi olmasına rağmen mesleklerinin onuruna yakışır bir durumda
değillerdir.

48 bin ebenin sorunları diğer sağlık emekçilerinin ki gibi sağlığı bir hak
olmaktan çıkarılıp, ticari hesaplara göre yeniden yapılandırılması sebebiyle
giderek artmaktadır.
Bir İMF ve Dünya Bankası projesi olan sağlığın özelleştirilmesinin ilk adımı
olarak sağlık ocakları kapatılmış, buda koruyucu hekimlik uygulamalarına
vurulan büyük bir darbe olduğu gibi ebelerin toplum sağlığı açısından yaptığı
önemli hizmetleri de ortadan kaldırmıştır. Böylece ücretsiz yapılan tüm uygulamalar
hastaya paralı verilmeye başlanırken, ebelerde aile hekimlerin yanında
sözleşmeli çalışmak zorunda bırakılmıştır. Sözleşmeli istihdamla ailelerinden
ayrı bırakılmışlar, vekil ebe gibi istihdam modelleri ile düşük ücretle çalıştırılmaya
zorlanmışlardır. Ayrıca ebelerimizin görev yaptıkları yerlerde yaşadıkları
malzeme yetersizliği, lojman ve güvenlik gibi sorunların çözümü için ne yazık
ki bir adım atılmamıştır. Tüm sağlık çalışanlarının yaşadığı şiddette hala
çözülmeyi bekleyen büyük bir sorundur.
 Anne ve bebek sağlığının, kısacası
insanın geleceği için önemli bir sağlık hizmetini sunan ebelerimiz ne yazık ki
kreşlerin görev yaptıkları kurumlarında olmaması veya yetersiz kalması
nedeniyle kendi çocukları ile ilgilenmede sıkıntı yaşamaktadırlar.
  Bebek ve ana sağlığı göz önüne
alındığında onlara sağlık hizmetini sunarak çok önemli bir görevi yerine
getiren ebelerin sorunları aslında çok önemli bir toplum sağlığı
sorunudur.  Çünkü bu alanda yapılacak tüm
iyileştirmeler bebek ölüm oranı gibi toplumun gelişmişlik ölçütlerinden tutunda
ana sağlığı gibi geleceğimiz etkileyen konuları da kapsayacaktır.
Herkese sağlık, güvenli gelecek diyen sendikamız SES, emeğimizle yıllardır
biriktirdiğimiz iş güvencemizin önemini savunmaktadır. Bu sebeple Ebeler de ki
bu parçalı istihdam modellerinin hemen terk edilip,  Vekil ebe-hemşire, 4/C’li 4924’lü ve 4/B’li
sözleşmeli olarak çalışmak zorunda bırakılan ve taşeronlaştırılan tüm
çalışanların kadroya alınmasını savunmaktadır. Çünkü sağlık bir kamu hizmeti
olarak verilmeli ve hiçbir ticari hesapla kirletilmemelidir.
İlimizde gerekçesiz kapatılarak başta ebeler olmak üzere çalışanları tamamen
dağıtılan toplum sağlığı merkezleri sendikamız SES in açtığı davayla tekrar
açılacaktır. Buda koruyucu hekimliği yok sayıp, bulaşıcı hastalıklar gibi
toplumun tüm kesimini ilgilendiren hastalıkları hiçe sayan hükümet
yetkililerine verilen en iyi cevap niteliğindedir.
Bizler sağlığın bir ekip zihniyetiyle ve koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen
bir bakış açısıyla, sağlığın parasız, ulaşılabilir, nitelikli olmasını
savunurken iş güvenceli bir çalışma ortamı istiyoruz. Bu sebeple Sendikamız iş
yerlerimizde çalışma barışını sağlayan mesleki onurumuza yakışır biz hizmetin
verilebilmesi için ‘İnsanca yaşam, insanca çalışma koşulları’ savunu gelmiştir.
Sağlıktaki tüm yıkım yasalarını örgütlü mücadelemizle ortadan kaldıracağımıza
olan inancımla ebeler haftanızı kutluyoruz.
 
                                                                                            
                                     SES MANİSA ŞUBESİ
                                                                                                            
          Şb.Bşk.Serpil DENİZ

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]