ANKARA ŞUBE; AİLE HEKİMLİĞİ TİCARETHANESİ DEĞİL, KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ İSTİYORUZ !

Facebook
Twitter
WhatsApp

Aile Hekimliği’nin Ankara’da başlatılmasına
karşı 14 Temmuz 2010 tarihinde Natoyolu Caddesinde bulunan Veli Gündüz Şahin
Sağlık Ocağı önünde Basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın Açıklamasını SES Ankara Şube Başkanı
İbrahim Kara okudu.

İbrahim Kara “Aile Hekimliği Ticarethanesi
değil, Koruyucu Sağlık Hizmeti İstiyoruz!” sözleriyle başladığı aşağıda yer
alan basın açıklaması metnini paylaştı.

Ardından sözü alan SES Genel Başkanı
Bedriye Yorgun “2005 yılında Düzce’de Pilot olarak başlatılan Aile Hekimliği
uygulaması birinci basamak sağlık hizmetlerinde bir milattır. Milat öncesinin
ilkelliğine dönüşü getiren, toplumsal sağlık hizmeti anlayışını bir tarafa
bırakan bir anlayışı birinci basamakta hakim kılmanın miladıdır. Sağlık
Bakanlığı ekip anlayışını ve aileyi esas alan yaklaşımı safsatasıyla yutturmaya
çalışabilir. Burada açıklamayı yapanlar bir ekip anlayışıyla tepkilerini
kamuoyu ile paylaşıyorlar. Sağlık hizmeti üreten doktoru, hemşiresi, laborantı,
sağlık memuru, taşeron sağlık işçisi ve hizmet alanların temsilcileri,
emeklileri, buradadır. Başlatıldığı günden beri karşı durduğumuz sağlıkta
dönüşüm adı verilen tüccarların, IMF’nin, Dünya Bankasının, yani sermayenin
talepleriyle yürütülen, halkı ve çalışanları mağdur eden piyasalaştırma
uygulamalarına AKP son vermezse AKP Hükümetinin sonu gelecektir. Bizler
buradaki mücadele ekibiyle, halkımızla sağlık hakkımız için mücadeleye devam
edeceğiz.” Dedi.

 

ANKARA ŞUBE; AİLE HEKİMLİĞİ TİCARETHANESİ DEĞİL, KORUYUCU SAĞLIK
HİZMETİ İSTİYORUZ !

“5258 sayılı Aile Hekimliği
Pilot Uygulaması Hakkında Kanun”un kabul edilmesiyle birlikte ilk olarak Aile
Hekimliği Pilot Uygulaması 15 Eylül 2005 tarihinde Düzce’de başlamıştır.

O günden bu güne kadar bir
çok ilde pilot uygulama olarak yürütülen Aile Hekimliği Uygulaması Sağlık
Bakanlığının son olarak 25 Mayıs 2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Aile
Hekimliği Uygulama Yönetmeliği” ile 2010 yılının sonuna kadar bütün illerde
Aile Hekimliğine geçişin tamamlanacağı ve pilot yasanın değişeceği ifade
edilmektedir.

İlimizde de yarın başlayacak
olan aile hekimliği pilot uygulamasına karşı düşüncelerimizi kamuoyu ile
paylaşmak ve koruyucu sağlık hizmetlerine sahip çıkmak için bugün buradayız.

Ülkemizde sağlık
hizmetlerinin piyasalaştırılmasını, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin
güvencesizleştirilmesini öngören sağlıkta dönüşüm programı ve o programın 1.
Basamaktaki adımı olan koruyucu (1. Basamak) sağlık hizmetlerini tasfiye eden
aile hekimliği uygulaması toplumun örgütlü ve örgütsüz tüm kesimlerinin
itirazlarına rağmen uygulanmakta ısrar edilmektedir.

Bugüne kadar pilot yasa ve
yönetmeliklerle yürütülen aile hekimliği uygulaması, sağlık ve sosyal hizmet
emekçilerinin geleceğini belirsizleştirmekte, özellikle de hekim dışı
personelin, mesleğinden vazgeçmesini, ya bir hekimle sözleşme imzalamasını ya
da toplum sağlığı merkezlerinde çalışmasını dayatılmaktadır.

Sağlık ve sosyal hizmet
emekçileri için iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız olan bu uygulama
koruyucu sağlık hizmetleri ve halkın sağlık hizmetlerine ulaşımı açısından da
bir çok sorunu beraberinde getirecektir.

Ankara Sağlık Müdürlüğü
tarafından afişlerle ilan edilen bu uygulama afişlerde yer alan slogandaki gibi
“ailenizde hekiminize de yer açın” aile merkezli bir hekimlik anlayışı
değil,  birey merkezli bir hekimlik
anlayışıdır. 

Küba’daki modelin aynısı diye
ifade edilen uygulamanın Küba’daki uygulama ile uzaktan yakından bir ilişkisi
de bulunmamaktadır.  Küba’da bir aile
hekimine en fazla 150 aile düşerken, ülkemizde bir aile hekimine 3500 kişi
düşmektedir.  Bir hekimin 3500 kişiye
yönelik vereceği hizmet de koruyucu ve tedavi edici bir sağlık hizmeti sunumu
olmayacağı,  kişinin talebini yerine
getiren, tedavi edici sağlık hizmeti olacağı aşikârdır.

Yine koruyucu sağlık
hizmetini değil de tedavi edici sağlık hizmetini önceleyen piyasacı zihniyetin
yasada yer alan 100 bin nüfusa bir toplum sağlığı merkezi açılması yerine 300
bin nüfusa bir toplum sağlığı merkezi açarak gerçek niyetini bir kez daha
sergilemiştir.

Yıllarca koruyucu sağlık
hizmetlerini yürüten, ancak uygulanan politikalarla çökertilen sağlık ocakları
yerini aile sağlığı merkezlerine ve toplum sağlığı merkezlerine
bırakacaktır. 

Aile Sağlığı Merkezlerinde
düşük ücretle, esnek ve güvencesi çalışma dayatılırken, sağlıktaki ekip
anlayışı yerini patron işçi ilişkisine devretmektedir.

Aile hekiminin yanında
çalışacak hemşire, ebe ve sağlık memurlarının mesleki kimlikleri yok sayılarak,
aile sağlığı elemanı olarak tanımlanmakta ve görevleri sıralandıktan sonra da
aile hekiminin verdiği diğer işleri yapar ifadesine yer verilerek mesleği ile
bağdaşmayan her işi yapan elemanlara dönüştürüleceklerdir.

Hatta daha fazla para kazanma
isteği ile patronlar, elemanlarından temizlik, sekreterlik gibi hizmetleri de
isteyebilecektir. 

Aile sağlığı elemanı olmayı
kabul etmeyen emekçilerin ise kadroları toplum sağlığı merkezlerinde boş kadro
varsa oraya yoksa da ihtiyaca göre başka kurumlara tayin edileceklerdir. Yine
Sağlık ocaklarında çalışan taşeron temizlik ve bilgisayar işlerini yürüten
sağlık ve sosyal hizmet emekçileri de işsizlikle karşı karşıya kalacaklardır.

Şuan pilot uygulama olan ve
bir çok yasa hükmünün uygulanmaması nedeni ile geçici bir sempati yaratan bu
uygulama 01.01.2011 tarihinden itibaren pilot uygulama olmaktan çıkacak ve
gerçekler tüm çıplaklığı ile sergilenecektir.

Mesela;

Kamu hastanelerini sınıflandırmaya
başlayan Sağlık Bakanlığı, çıkardığı yönetmelikte; Aile Sağlığı Merkezleri’ni
sınıflandırarak, insanlar mali durumuna ve ödediği GSS primine göre sınıfına
uygun aile hekimini seçmek zorunda kalacaktır.

Aile Hekimliği hizmeti sağlık
ocağı gibi ücretsiz değildir. Genel Sağlık Sigortası primi ödemeyenler bu
hizmetten faydalanamayacaklardır.

Yine aile hekimi
muayenesinden sonra sevk edilmeyen hasta bir üst sağlık kurumuna
gidemeyecektir.  Gittiği takdirde de tüm
sağlık giderleri kendisi tarafından karşılanacaktır. Aile hekimi de hastasının
%15’inden fazlasını sevk ederse, hasta başına alacağı ücretten kesinti
yapılacaktır. 

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın
bir parçası olan Aile Hekimliği uygulaması, Koruyucu sağlık hizmetlerini
ortadan kaldıran, sağlık hizmetine ulaşımının önünde engellerin daha da
arttığı, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş güvencesinden yoksun esnek ve
güvencesiz çalıştırıldığı ve ekip hizmetinin ortadan kaldırıldığı bu uygulama
ile artık sağlık hizmetleri içinden çıkılmaz bir alacağı aşikardır.

Sağlık Bakanlığını bir an
önce bu tür piyasacı uygulamalardan vazgeçmeye, kamusal bir hak olan sağlık
hakkının herkese eşit, nitelikli, ulaşılabilir ve parasız sağlaması için göreve
davet ediyoruz. Aksi takdirde sağlık hizmetini alanlarla birlikte herkese
sağlık güvenli gelecek için mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]