İstanbul’da çeşitli emek ve meslek örgütleri, sol partiler ve demokratik kitle örgütlerinin oluşturduğu “Herkese Sağlık Güvenli Gelecek” platformu “Sosyal Güven(sizlik) ve Genel Sağlık(sızlık)” yasa tasarısına karşı bugün bir yürüyüş gerçekleştirdi. 

Pertevniyal Lisesi önünde saat 12.30’da buluşan yaklaşık bin kişilik topluluk, “Herkese Sağlık Güvenli Gelecek için Birleşik Mücadeleye” pankartı ile, Unkapanı’ndaki Sosyal Güvenlik Kurumu binasına doğru yürüyüşe geçtiler. “Sağlık haktır satılamaz, Savaşa değil sağlığa bütçe, Herkese sağlık, güvenli gelecek, Parasız eğitim, parasız sağlık, Kahrolsun IMF işbirlikçi AKP” sloganları atan topluluk yolun bir kısmını trafiğe kapatarak yürürken, polisin kortejin kenarından zincir oluşturarak yolu açık tutmaya çalıştığı görüldü.

Unkapanı Sosyal Güvenlik Kurumu önüne varan topluluk adına ilk açıklamayı Türk Tabipler Birliği Başkanı Gencay Gürsoy yaptı. AKP’nin “zücaciye dükkanına girmiş bir fil” gibi sağlık ve sosyal güvenlik sistemini yıktığını söyleyen Gürsoy, sağlık alanının hızla ticarileştirildiğini anlattı. Sosyal Güvenlik alanında hükümetin söylemini de eleştiren Gürsoy, kayıtdışı çalışmanın bu kadar yaygın olduğu bir ülkede emekli sayısının çalışan sayısına oranının yüksek olduğuna dair iddialarda bulunan hükümetin bu gerçeği göz ardı ettiğini anlattı. Gencay Gürsoy bu yasanın meclise gelmesi halinde, parlamento kapısında buluşarak yasanın geçmesini engellemeye çalışacaklarını da ilan etti.

Plaform adına basın açıklamasını Hava-İş ikinci başkanı Eylem Ateş okudu. Açıklamasında, yasanın getireceği olumsuzlukları sıralayan Ateş, dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de bu tür yasaların halkın tepkisi ile püskürtülebileceğine işaret etti. Bütün bu düzenlemelerin yerli ve yabancı sermayenin istekleri doğrultusunda gerçekleştirildiğini vurgulayan Ateş, “Kabesi IMF, secdesi patron olanların sağlık ve sosyal güvenlik haklarımızı yok etme çabasıdır bu” dedi. AKP hükümetinin “Nasılsa Allahın sopası yok ama IMF’nin sopası var” diye düşündüğünü söyleyen Ateş, “Ama bizi hesaba katmıyorlar, çalışan da üreten de biziz, biz karşı çıkarsak yapamazlar” dedi.

Eylem yapılan açıklamaların ardından, birleşik mücadeleye devam edileceği duyurularak son buldu.

Bugünkü eylemi örgütleyen Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu şu bileşenlerden oluşuyor:

İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, İstanbul Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası, İstanbul Barosu, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, KESK İstanbul Şubeleri Platformu, Türk İş İstanbul Şubeleri Platformu, DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, DİSK Dev-Sağlık İş, Hava İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi, Bağımsız Haber Sen, Tekstil Sen, Çağdaş Hukukçular Derneği, İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği, Sağlık Hareketi Derneği, Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği, Halkevleri İstanbul Şubesi, ÖDP İstanbul İl Örgütü, TKP İstanbul İl Örgütü, SHP İstanbul İl Örgütü, DTP İstanbul İl Örgütü, Emek Partisi İstanbul İl Örgütü, İşçi Kardeşliği Partisi İstanbul İl Örgütü, Küresel Eylem Grubu, Konfeksiyon İşçileri Derneği, Tersane İşçi Kurulu, Divriği Kültür Merkezi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Marmara Şubeleri, Demokratik Haklar Platformu, Proleter Devrimci Duruş, Özgürlük İçin Mücadele Platformu, Sosyal Haklar Derneği, Marksist Bakış Dergisi, Haklar ve Özgürlükler Cephesi, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Devrimci İşçi Partisi Girişimi, Ezilenlerin Kurtuluşu, İşçi Cephesi, Organize Sanayi İşçileri Dayanışma ve Mücadele Derneği, Emek Araştırmaları Dayanışma Topluluğu. 

Adana kentinde emek örgütlerince sağlıkta yaşanan yıkımın boyutlarını ortaya koymak ve sağlık hizmeti alan ve veren herkesi mücadeleye katılmasını sağlamak için bu gün bir eylem gerçekleştirildi. Yaklaşık 150 kişi Adana devlet hastanesine yürüdü.

Hastane önünde SES Adana Şube Başkanı Mehmet Antmen tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Antmen açıklamasında AKP iktidarı tarafından 2007 yılı içerisinde yürüttüğü sağlıkta yıkım politikalarını şöyle sıraladı:

“Aile hekimliği adında sağlıkta yıkımı hızlandıran ve sömürüye dayalı sağlık programları ortaya atıldı. Kamu hastaneleri ticari işletmelere dönüştürülüp hastalara müşteri gözüyle bakıldı. Kamusal alanın talanı için yeni uygulamalar hazırlandı. Sağlık çalışanlarının çalışma süreleri esnekleştirilerek sağlıkta emek sömürüsü iki kat arttırıldı. Taşeronlaştırma ve güvencesiz çalıştırmanın kapıları aralandı. Sağlık alanında yapılan yolsuzluklar haddini aştı. Hastaneler sermaye güçlerinin rant kavgalarının üssü ilan edildi. Sağlık harcamaları arttı.”

2008’de sağlıkta yaşanacak gelişmeleri görmek için kahin olmaya gerek olmadığını söyleyen Antmen kamusal alanın talanının 2008’de de devam edeceğini söyledi.

2007’de sağlıkta yıkımın altyapısının oluşturulduğunun altını çizen Antmen “2008 de uygulama yılı olacak, yani asıl yıkım şimdi başlıyor.2007 yılında Neo-Liberal politikaları uygulamanın ön koşullarını hazırlayan iktidar artık kamusal alanı çökertme işine girişecek. Niteliksizleştirilen sağlık hakkımızı tamamıyla elimizden alacak. İçi boşaltılan eğitim hakkımızın satışını tamamlayacak. Emek sömürüsü dayanılmaz boyutlara ulaşacak” dedi.
Antmen açıklamasını halkı daha çok yoksulluğa sürükleyen, sağlık hizmetini niteliksizleştirip metalaştıran, eğitimi satan tüm bu Neo-Liberal uygulamaların durdurulması için, onurlu bir gelecek için, sömürüsüz bir dünya için herkesi mücadeleye davet ederek sonlandırdı.
Emek örgütlerince düzenlenen eyleme SES, Adana Tabip Odası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, DİSK Genel İş, KESK Adana Şubeler Platformu, Halkevleri, emekten yana siyasi partiler ve sosyalist basın katıldı. Eylem boyunca “parasız eğitim parasız sağlık, gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek, sağlıkta dönüşüm ölüm demektir, işçi memur el ele genel greve, AKP sağlığa zararlıdır” gibi sloganlar atıldı. 

 

Bugün Mersin Devlet Hastanesi önünde saat 12.30’da bir araya gelen sağlık emekçileri GSS karşıtı bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Basın açıklamasında 2007 yılının sağlıkta yıkım ve yıkıma karşı mücadele yılı olarak geçtiğini AKP Hükümeti eliyle yürütülen sağlıkta “dönüşüm” programı çerçevesinde kamusal sağlık hizmetlerinden uzaklaşan bir dizi uygulamanın da gerçekleştirildiği belirtildi.

Basın açıklamasını okuyan SES Mersin şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz BOZKURT “bunlara örnek olarak Aile hekimliği pilot uygulamalarının yaygınlaştırıldığını, kamu hastanelerinin ticari işletmelere dönüştürülmeye çalışıldığını, sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin uzatıldığını, güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırıldığını, personel açıklarının giderilmediğini, sağlıkta yolsuzlukların arttığını ve sendikalarımıza baskıların ve sürgünlerin arttığını göstere biliriz” dedi. Sağlık ve sosyal güvenlik hizmeti devletin lütfu değil, tüm toplum fertlerinin doğuştan kazanılmış en temel insan hakkıdır. Yurttaşlarımız bunun için yeterince vergi vermektedir diye konuştu.

Basın açıklamasına hastane çalışanlarının yanı sıra hastaneye gelen hastaların ve hasta yakınlarının da ilgisi ve katılımı oldu. Basın açıklaması sonrasında hastalar ve hasta yakınları da yaşadıkları sıkıntılara dikkat çektiler. (www.sendika.org)

 

Fotoğraf için>>>>>

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]