Biz sağlıkçılar bu ülkede daha fazla ölüm, daha fazla yaralanma istemiyoruz.

Biz aşağıda imzası bulunan sağlık örgütleri, bu ülkenin sağlık hizmetini üreten sağlık emekçilerinin sendikaları, meslek odaları ve dernekleri olarak, buradan herkese büyük bir kararlılıkla seslenmek istiyoruz…

Savaş politikalarını reddediyor, barış ikliminin hâkim kılınmasını istiyoruz.

Kim, hangi gerekçeyle meşrulaştırmaya çalışırsa çalışsın, ince seçim hesaplarına, iktidar planlarına, saray entrikalarına alet etmeye kalkışan ya da barış ve uzlaşmayla elde edebileceği hakları silah ve şiddetle kazanma niyetine yönelen kim olursa olsun; yani savaş naraları kimden gelirse gelsin, savaş isteyenlere, kışkırtanlara, övgü düzenlere karşı BARIŞ’ı savunmaya ve barış dilini hâkim kılmaya kararlıyız…

Ülkemizde toplumsal barışı yok edenlere, komşularda yanan ateşi körükleyerek ülkemiz topraklarına taşıyan, milyonlarca göçmen yaratan fetihçi-savaş politikalarının mimarlarına karşı BARIŞ talebinde ısrarcıyız. Savaş sevenlere, savaşlardan kişisel ikbal bekleyenlere, kısa siyasi rant hesabı yapanlara izin vermeyeceğimizi buradan ilan ediyoruz.

Çünkü biliyoruz ki, her çatışma, her savaş çok büyük insani dramları beraberinde getirir. Nerede ve ne zaman bir bombanın patlayacağına dair tedirginlikle yaşam sürdürülemez. Onbinlerce insanın ölümü, yüzbinlerce yaralı, sakat, evini barkını terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca göçmen savaşların gayri insani bilançosudur. Savaşlar doğa ve insan tahribatları nedeniyle halk sağlığını tehdit eden, insan eliyle yaratılan en büyük halk sağlığı sorunudur. Fiziksel, ruhsal, sosyal, çevresel ve siyasal sağlık açısından onarılmaz devasa sorunlara yol açar. Bugün yaşayan kuşağı etkilemekle kalmaz gelecek kuşaklarımızı da tahrip eder. Toplumsal yaşamda, toplumsal barışta onarılması güç, kalıcı yaralar oluşturur.

Sağlık emekçileri olarak; hastanelerimizde çalışma şevkimizi zedeleyen “sağlık ortamında şiddet”i azaltmaya, yok etmeye çabalarken, ülkemizin böylesi bir savaş ve şiddet sarmalına girmesine seyirci kalamayız.

Üyelerimiz başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerine; hekimlere, hemşirelere, ebelere dişhekimlerine, eczacılara, teknisyenlere, sosyal hizmet uzmanlarına, laborantlara, taşeron sağlık işçilerine, hasta bakıcılara yani bir ekip hizmeti olan sağlığı birlikte ürettiğimiz sağlıkçılara seslenmek istiyoruz:

Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın ve barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkarmamak zorundayız.

Her gün poliklinikte, ameliyathanede, MR’da -BT’de, eczanede, laboratuarda, serviste bir arada olduğumuz, derdine şifa olmaya çabaladığımız milyonlarca yurttaşımıza seslenmek istiyoruz;

Her yer savaş alanı; ölüm, yaralanma ve düşmanlıklarla dolacaksa,

oyuncak taşıyan gençlerin bedenlerini parçalayan bombaların sisi dağılmadan, körüklenen savaşla birlikte ülkenin dört bir yanına giden cenazelerle annelerin ağlamaları devam edecekse,

birilerinin iktidarı uğruna bu ülkede ölüm alkışlanacak, insan yaşamı bu kadar değersizleşecekse,

onarılmaz toplumsal yaralara zemin hazırlayanların, politikacıların, Türk-Kürt kardeşliğini, Alevi Sünni komşuluğunu, yani toplumsal barışı zehirlemeleri engellenemeyecekse,

komşularındaki savaş ortamına körükle giden AKP hükümeti aynı yaklaşımı seçim gerilemesine rağmen geçici hükümet vasfıyla devam ettirebilecekse,

ve milyonlarca yoksul Suriyeli göçmenin vebalini taşıyan aynı hükümet şimdi de bir yandan İncirlik Üssünü ABD emperyalizminin hizmetine açıp bir yandan F-16’larla dört bir yana bombalar yağdıracaksa,

hükümeti, ordusu ve polisiyle 1990’ların karanlık günlerine dönüldüğüne dair herkeste kaygılı bir bekleyiş başlamışsa,

geçici hükümet Eğitim-Sen gibi demokrasi mücadelesinin en önemli simgelerinden biri olan sendikanın basılmasını, yargısız infaz yapılmasını olağanlaştıracak ve binlerce kişi keyfi biçimde tutuklanacak ve hatta Cumhurbaşkanı tarafından “niye daha fazla tutuklama olmuyor” hayıflanması yapılabilecekse,

ve televizyonları, gazeteleri, sanal ortamlarıyla bu ölüm iklimine, savaş politikalarına alkış sesleri gelecekse dört bir yandan…

Eğer ölüm yaşama galebe çalacaksa, eğer hastaneler yaşlanarak tedaviye ihtiyaç duyan milyonlar yerine kurşun ve bombalarla parçalanmış gençlerin bedenleri ile dolacaksa;

Bizler, yaralıya şifa, hastaya derman olmaya çabalayanlar; hekimler, hemşireler, ebeler, dişhekimleri, eczacılar, teknisyenler, sosyal hizmet uzmanları, taşeron sağlık işçileri, laborantlar, hasta bakıcılar neden gece gündüz çalışıyor, çabalıyoruz?

Tek bir hastanın küçücük umutları büyük bir müjdeye dönüşsün diye binlerce hekim neden ameliyathanelerde ter döküyoruz?

Ateşlenmiş tek bir çocuğu iyileştirmek için yanı başında sabahlara kadar onbinlerce hemşire neden nöbet tutuyoruz?

Doğumhanedeki bebekten, huzurevindeki yaşlısına kadar tek bir canın tedavi süreci aksamasın ve yaşama tutunabilsin diye, ilacını, tetkiklerini, grafilerini  temin eden, inceleyen, ulaştıranlar; eczacılar, laborantlar, teknisyenler, hasta bakıcıları neden gece gündüz koşturuyoruz ?

Savaş politikacıları şunu çok iyi bilsin ki, biz bu işte yokuz! Savaş cephenize bizi yazmayın…

Bizim gündemimizde savaş değil barış olacak.

Hedefimiz savaş olmayan bir ülkede kızamıktan, diyabetten, astımdan, hipertansiyondan, kanserden yakınan hastalara şifa bulmak, halkımıza psikososyal hizmetleri sağlamak olacak. Aldığımız eğitimi, akıttığımız teri sizlerin politik hesaplarınıza alet etmemeye yeminliyiz, hastalarımız için kullanmaya kararlıyız.

Açıklıkla görüldüğü üzere savaşa taraf olan ülkemiz ve ortadoğu halkları değildir. Hepimiz için çözüm, barış ve demokrasiden geçmektedir. Yayılmacı politikaların ortadan kaldırıldığı, insanca yaşamanın mümkün olduğu, özgür, eşit, sömürüsüz, her türlü tahakkümün ortadan kalktığı bir dünya ve toplumsal sistem savaşların panzehiridir.

Biz burada bir kez daha tüm sağlıkçılar adına bu önlenebilir soruna sessiz kalmanın, demokratik çözüm yollarını kapatmanın, savaş politikalarını sürdürmenin bir insanlık suçu olduğunu, bu soruna sessiz kalmadığımızı, kalmayacağımızı barış için her türlü demokratik mücadele yöntemlerini kullanacağımızı ilan ediyoruz.

Türk Tabipleri Birliği

Türk Dişhekimleri Birliği

Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası

Türk Hemşireler Derneği

Ebeler Derneği

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği

Türk Medikal Radyo Teknoloji Derneği

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]